“Toplum eğitim sistemi kullanılarak dönüştürülmeye çalışılıyor” diyen Sendikal Platform, bu konuda değerlendirme yapmak için ziyaretler başlattı. Platform ilk ziyaretini Toplumcu Demokrasi Partisi’ne (TDP) gerçekleştirdi.
Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu, Belediye Emekçileri Sendikası, Kıbrıs Türk Devlet Çalışanları Sendikası, Gümrük Çalışanları Sendikası, Koop-Sen, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası ve Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası’ndan temsilcilerin yer aldığı ziyarette konuşan KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, ülkedeki “nüfus ve vatandaşlık” politikalarını eleştirdi ve Atatürk Öğretmenler Akademisi’nin de Kıbrıs Türk Hava Yolları ve ETİ gibi kapatılmaya çalışıldığını söyledi.
Kuran kursları, Din İşleri Yasası’nda yapılan değişiklikler ve Türkiye Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Yurtdışı Koordinasyon Ofisinin kurulması çalışmalarına işaret eden Eylem, “Eğitimle toplumsal dönüştürme” ve “toplum mühendisliği” faaliyetleri yürütüldüğünü ifade etti.
Bununla ilgili toplumu bilinçlendirme ve güçlü bir siyasi irade yaratmak için ziyaretler başlattıklarını kaydeden Eylem, “Toplum olarak bu konuda mücadele etmezsek gideceğimiz yer ne yazık ki bellidir. Gideceğimiz yer de uluslararası hukuka bağlanma yeri değildir” dedi.
Kaptan: “Toplumsal mühendislik faaliyeti yapılıyor”
KTAMS Genel Başkanı Ahmet Kaptan da planlı ve programlı bir şekilde toplumsal mühendislik faaliyetleri yapıldığı görüşünü ifade etti.
Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nda görev yapan Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği personelinin “toplum kişiliğine” kadar varan “hakaretlerde” bulunduğunu savunan Kaptan, “Farklılıklarımızı bir kenara koyup esas ana noktamız olan toplumun yok olması, ülkemizi kontrol edilme çalışmalarına karşı nasıl bir çerçevede mücadele edebileceğimizi belirlemeye çalışıyoruz” dedi.
Özyiğit: “Ümmetçi topluma sürükleniyoruz”
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit ise Kıbrıs’ın kuzeyinde kendi ayakları üzerinde durabilecek bir yapının sağlanamadığını, bunun yerine Kuzey’deki idarenin sistematik bir şekilde Türkiye’den emir alan ve yerine getiren bir pozisyona sokulduğunu söyledi.
Ülkede iki önemi değişim yaşandığını, bunlardan birinin mülkiyet rejimi, diğerinin de demografik yapı olduğunu ileri süren ve bunun kabul edilemez olduğunu belirten Kaptan, bahse konu değişimin önlenmesi için geçmişte yeterli mücadele verilmediğini söyledi.
“Çok geç kalınan bir nokta var, bu da rejimi sorgulamak, rejimi değiştirmek” diyen Özyiğit, “Bu rejim kendi insanımızı dönüştürme çabalarına hizmet ediyor. Yani bir toplum mühendisliği ile karşı karşıyayız, 1794 sonrası burada Türkiye’deki askeri-sivil bürokrasinin yaklaşımıyla daha milliyetçi bir toplum yaratılmaya çalışıldı, şimdi ise ümmetçi bir topluma dönüştürme, şeriat düzenine adım adım giden Türkiye’nin kuyruğuna takılı olarak bizi de bir yerlere sürüklemeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
Kritik noktalarda gerekli hamlelerin yapılamadığını, bunlardan birinin de İlahiyat Koleji’nin açılması olduğunu kaydeden Özyiğit, bahse konu okuldan bir öğrencinin Kıbrıs Türk toplumunun dini inançlarının yeterli olmadığı yönünde açıklama yapmasının kabul edilemeyecek bir şey olduğunu söyledi.
Özyiğit, Milli Eğitim Bakanı’nı istifaya çağırdı, bahse konu Elçilik personelinin de sınır dışı edilmesini istedi.
Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak ise Özyiğit, Kıbrıs yeniden birleştirilene kadar çözüm vizyonunun devam etmesi gerektiğini, çözüm bulunana kadar ise KKTC’de düzenlemelerin yapılması, kendi kendini yönetebilen bir hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
“Koordinasyon ofisi fiiliyatta var”
Yurtdışı Koordinasyon Ofisi ile ilgili yasal düzenlemenin hayat bulmamasına rağmen ülkede fiiliyatta olduğunu da iddia eden Özyiğit, Elektrik Kurumu, Telekomünikasyon Dairesi ve limanlar konusunda yeni bütçe çalışmalarında yeni hareketlenmeler beklediğini kaydetti.
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, “Bu toplum artık ayağa kalkmalı ve günlük kısa vadeli çıkarları bir kenara bırakarak hep birlikte bu toplumsal mücadeleyi vermeliyiz” diye konuştu.