Menü Altı
Menü Altı

Senin:Sadece bir kesimin Cumhurbaşkanı olmak toplumsal huzuru zedeliyor

Senin:Sadece bir kesimin Cumhurbaşkanı olmak toplumsal huzuru zedeliyor

Halkın Partisi Genel Başkanı Yenal Senin, 11 Ekim’de Kıbrıs Türkü’nü uluslararası alanda en iyi temsil edecek, sesini duyuracak cumhurbaşkanının seçileceğini söyledi.  Kıbrıs Türk halkına yakışır, demokratik bir seçim süreci yaşandığına işaret eden Senin, Halkın Partisi olarak destekledikleri Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay’a olan halk desteğinin hızla arttığını; ortaya koyduğu vizyon ve vaad ettiği liderlik profilinin bu desteğin artmasının en büyük nedeni olduğunu ifade etti.

Özersay’ın bilgi ve deneyiminin yanı sıra ortaya koyduğu Kapalı Maraş vizyonu, doğal gaz konusunda haklarımızı almak için çizdiği yol ve iç meselelerle ilgili duruşunun net olduğunu aktaran Yenal Senin konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Halk, Kıbrıs Türkü’nü kimin iyi temsil edebileceğini, kimin konulara hakim olduğunu, kimin bürokrasi ve yabancı dil bildiğini takip ediyor. Son birkaç yıldır içeride ve Türkiye’yle yaşanan gerginlikten halk yoruldu. Diyalogtan uzak bir tavır ve basın ya da sosyal medya üzerinden sürdürülen bir gerginlik var. Bunu istemeyen geniş bir kesim var. Toplumsal huzurun ön planda olmasını istiyorlar. Sokakta gördüklerimizden çıkardığımız sonuç şudur; sadece belirli bir kesimin cumhurbaşkanı olmamak lazım. Çünkü bu duruş toplumsal barış ve iç huzuru zedeliyor. Bu büyük bir tehlikedir. Her kesim ve görüşe eşit mesafede duran, onları anlayacak, herkesi kucaklayacak bir liderlik önemlidir. Toplumun beklentisi de bu.”

“Sağduyulu, aktif ve diplomasi dilini konuşan bir liderlik ihtiyaçtır”

Toplumda ciddi bir ayrışma olduğuna vebazı kesimlerin “öteki” olarak görülmesinden doğan rahatsızlığa işaret eden Yenal Senin, Türkiye’yle bazı konularda ters düşülse de müttefik tek ülke olduğunu unutmamak gerektiğinin de altını çizdi. Senin, “Özellikle de bir cumhurbaşkanıysanız doğru olan gerginlikleri basın önünde dillendirmek değil, diplomasi ve diyalog yoluyla sorunları çözmektir. Son yıllarda bu anlamda sıkıntılı bir süreç yaşandı. Bakanlar Kurulu’na beş yılda sadece üç kere başkanlık edildi; yani topluma liderlik etme konusunda biraz zayıf kalındı. Arada bir-iki müzakereye odaklanıldı, diğer konulara hiç girilmedi. Seçime bir yıl kala festival gezileri arttı. Bu sağlıklı bir liderlik değildir; daha sağduyulu, daha aktif ve diplomasi dilini konuşan bir liderlik ihtiyaçtır. ‘Toplumsal barış’ı sürekli söylemlerinde kullanan birinin filliyatta da uygulaması lazımdı” diye konuştu.

 “Yargıçların yükü azalmalı, anayasa değişikliğine ‘Evet’ diyoruz”

Cumhurbaşkanlığı seçimiyle eş zamanlı olarak oylanacak olan anayasa değişikliğine Halkın Partisi olarak “Evet” diyeceklerini belirten Senin, şöyle konuştu: “Yargıdaki gecikmenin temel sebebi, yargıçların üstüne kalan dava sayısının çok fazla oluşu. Şu an 18-20 bine varan dava sayısı var. Yargıç sayısının 16’ya kadar yükseltilmesini olumlu buluyoruz. Olması gereken bir adımdır. Biz Halkın Partisi olarak buna ilave olarak dokunulmazlık, Meclis iç tüzüğü gibi bazı konularda değişiklik olması gerektiğini savunduk. Diğer konularda bir uzlaşma sağlanamadığı ve tek konsensus sağlanan bu madde olduğu için referanduma gitme kararı alındı. Doğrusu ben milletvekillerinin kürsü dokunulmazlığı dışında tüm dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda tüm partilerin görüşlerinin olumlu olacağını düşünmüştüm ama ertelendi. Bu fırsat kaçtı. Meclis’te şeffaflık olmalı ki; halka da yansısın.”

 

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir