Menü Altı
Menü Altı

Denktaş anıldı

Denktaş anıldı

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, 6’ncı ölüm yıl dönümünde Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Anıtı’nda düzenlenen törenle anıldı.

Tören, Denktaş’ın anıt mezarındaki inşaat nedeniyle TMT Anıtı’nda yapıldı.

TMT Anıtı’nda bu sabah yapılan tören saat 10.08’de başladı.

Törene, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Başbakan Hüseyin Özgürgün, Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, TC Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı  Tümgeneral Yılmaz Yıldırım, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Tevfik Algan, Ana Muhalefet Partisi CTP Genel Başkanı Tufan  Erhürman, 28.Tümen Komutanı Tuğgeneral Mahmut Altun katıldı.

Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın eşi Aydın Denktaş ve Denktaş ailesi de törende hazır bulundu.

Aydın Denktaş, sağlık sorunları nedeniyle törene tekerli sandalyeyle getirildi.  Aydın Denktaş, Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün daha önce kendisine takdim ettiği milli mücadele madalyasını da göğsünde taşıdı.

Siyasilerin, okullardan, kurum ve kuruluşlardan temsilci ve yetkililerin, vatandaşların, Türkiye’den konukların katıldığı tören TMT Anıtı’na protokol sırasına göre çelenk sunulmasıyla başladı. İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar önce göndere çekildi, ardından yarıya indirildi.  Tören sırasında Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı sirenleri de çaldı.

Akıncı: “Toplumun her ferdi adadaki barış ve huzur ortamını bozan rum-yunan milliyetçiliğinin olumsuz etkilerine maruz kaldı”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, törende bir konuşma yaparak, Denktaş’ın tarihte iz bırakan önemli bir lider olduğunu kaydetti.

Toplumların ve insanların hayatlarının içinden geçtikleri dönemlerin koşulları tarafından biçimlendirildiğini kaydeden Akıncı, 20’nci yüzyılın büyük bölümünün Kıbrıslı Türkler için var olma ve yaşadığı topraklara tutunma mücadelesiyle geçtiğini söyledi.

İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşan koşulların ve soğuk savaş yıllarının siyasal yönelimleri biçimlendiren önemli unsurlardan olduğunu kaydeden Akıncı, “Toplumun her ferdi adadaki barış ve huzur ortamını bozan Rum-Yunan milliyetçiliğinin olumsuz etkilerine maruz kaldı. Kimisi canını, kimisi canı kadar sevdiği yakınını yitirdi” dedi.

“Denktaş, Dr. Fazıl Küçük ile birlikte Kıbrıslı Türklerin var oluş mücadelesine yön veren, tarihte iz bırakmış önemli bir liderdir”

Böylesi dönemlerde toplumsal mücadeleye yön verecek, insanları aynı amaç etrafında birleştirecek önderlerin ortaya çıkmasının tarihsel öneme sahip olduğunu vurgulayan Akıncı, “İşte Merhum Denktaş, Dr. Fazıl Küçük ile birlikte Kıbrıslı Türklerin var oluş mücadelesine yön veren, tarihte iz bırakmış önemli bir liderdir” ifadelerine yer verdi.

Denktaş’ın Rum liderliğinin kilise öncülüğünde sistemli “Enosis” çabalarına karşı yürütülen mücadelenin öncü kişilerinden biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Denktaş, Kıbrıslı Türklerin 500 yılda kök saldıkları adanın bir anda Yunan adasına dönüştürülmek istenmesiyle ortaya çıkan tehdide toplumuyla birlikte karşı durdu” dedi.

Enosise karşı yürütülen mücadelenin başarıya ulaşması için Kıbrıs’ta olup bitenin Kıbrıs dışında da bilinmesi gerektiğini söyleyen Akıncı, adadaki tehdidin anlatılmasının ve Kıbrıslı Türklerin bu tehdide karşı verdikleri mücadeleye destek sağlanmasının hayati öneme sahip olduğunu belirtti.

“Türkiye’de farkındalık oluşması için büyük gayret sarf ettiler”

Denktaş’ın Dr. Fazıl Küçük ve diğer mücadele arkadaşlarıyla Kıbrıs Türk halkının bu adadaki varlığının ve haklarının korunması çabasında en başta Türkiye’de bir farkındalık oluşması için büyük gayret sarf ettiğini belirten Akıncı, “Bu sayede Kıbrıslı Türklerin tarihsel mücadelesine Türkiye’nin desteği sağlandı” dedi.

Çetin bir varoluş mücadelesinden sonra adada güven ve huzur içinde yaşama koşullarının öneminin çok daha iyi kavrandığını belirten Akıncı, şöyle devam etti:

“Bugün sorumluluklarımız devam etmektedir. Eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde ve uluslararası hukuk çerçevesinde, çağın gereklerine uygun koşullarda yaşayan bir halk olarak dünyada hak ettiğimiz yeri alma uğraşı elbette sürecek. Geçmişte verilen mücadeleler bugün Kıbrıslı Türklerin yarınlarına umutla bakmasını sağlamaktadır.”

Akıncı, Denktaş’ı, Dr. Fazıl Küçük’ü ve mücadele arkadaşlarını saygıyla ve rahmetle andıklarını da ifade etti.

Akıncı, anıt özel defterini de imzaladı… “Yaptığınız fedakarlıklar unutulmayacak”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı,  anma töreninde Anıt Özel Defterini de imzalayarak şunları kaydetti:

“Aziz Lider Rauf Denktaş,  aramızdan ayrılışınızın 6. yılında sizi bir kez daha saygı ve rahmetle anıyoruz. Rum tarafının ‘Enosis’ hedefine karşı Kıbrıs Türk halkının bu adada azınlık olmaması ve özgürce yaşayabilmesi için verdiğiniz mücadele ve yaptığınız fedakarlıklar Kıbrıs Türk halkı tarafından hiçbir zaman unutulmayacak. Bu adada Kıbrıs Türkünün uluslararası hukuk çerçevesinde özgürlük, eşitlik ve güvenlik içinde başı dik olarak yaşayabileceği koşulların yaratılması için çabalarımız sürecek. Ruhunuz şad olsun.”

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın oğlu Serdar Denktaş, Rauf Raif Denktaş’ın ve o dönem arkadaşlarının siyasal tarihi Kıbrıs adası üzerinde yaşayan Müslüman halkın ümmetten, cemaatten bir ulusa ait olmanın, bir millete dönüşmenin tarihi de olduğunu vurguladı. Serdar Denktaş, babasının ömrünü ailesinden önce Türklük mücadelesine adadığını belirtti.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın ölümünün altıncı yıldönümü dolayısıyla, TMT anıtının ardından Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde de anma töreni düzenlendi. Törene, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay’ın yanı sıra üst düzey askeri ve sivil yetkililer de katıldı.

Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı, Denktaş’ın oğlu Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın konuşmasıyla devam etti.

Konuşmanın ardından Türk Maarif Koleji Korosu’ndan marşların yer aldığı tören, oratoryoyla sona erdi.

Törende, Denktaş’ın oğlu Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş bir konuşma yaptı.

Denktaş, 27 Kasım 1948’te yani 70 yıl önce ve daha 24 yaşındayken, buradan çok uzakta olmayan bir meydanda Kıbrıs Türk halkına ilk seslenişini yapan babası Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın ebediyette intikalinin 6. Yılında anmak için buraya gelen, yüreğinde, beyninde onun duygu ve düşüncelerini taşıyan herkesi sevgiyle kucakladığını belirtti.

“Rauf Raif Denktaş’ın ve o dönem arkadaşlarının siyasal tarihi, Kıbrıs adası üzerinde yaşayan Müslüman halkın ümmetten, cemaatten bir ulusa ait olmanın, bir millete dönüşmenin tarihidir de aynı zamanda” diyen Denktaş, Rauf Raif Denktaş’ın çoğu kez Türk Milliyetçiliğiyle anıldığını anımsattı.

Denktaş, bunun doğru bir tespit olduğunu, ancak milliyetçiliğin aynı zamanda modernleşmenin, modern denilen zamanın ürünü, o zamanların ruhunu yansıttığının da unutulmaması gerektiğine dikkat çekerek, Rauf Denktaş ve arkadaşlarının, özetle Kıbrıs Türk modernleşmesinin de temsilcileri olduğunu belirtti.

Müslüman bir topluluktan ulusal bir topluluk yaratılması sağlandı

Denktaş, onların, babasının önderliğinde bir aydın mücadelesi olarak başlattıkları varoluş savaşını kitlelere yaymayı başararak, Müslüman bir topluluktan ulusal bir topluluk yaratılmasını sağladığını vurguladı.

Rauf R. Denktaş’la bugün salonda bulunan hemen herkesin bir şekilde tanışmış olduğuna işaret eden Denktaş, Babasının bir halk adamı ve bir iletişim uzmanı olduğunu, en ücra köydeki bir vatandaşıla da, BM Genel Sekreteriyle de aynı rahatlık içinde iletişim kurabilen, aynı zamanda müthiş bir espri yeteneği ve sanatçı duyarlılığı olan bir siyasetçi olduğunu söyledi.

Denktaş, “Babam karakterinde topladığı özelliklere gıpta ile baktığımız bir liderdi. Bir mücadele adamı, hiç bitmeyecekmiş gibi hissedilen bir enerjiye sahipti” dedi. Denktaş, babasının ömrünü ailesinden önce Türklük mücadelesine adamış bir kişi olduğunu ifade etti.

Denktaş, babasının kendisiyle yapılan bir mülakatta 17 yaşında okuduğu Nutuk’tan ne kadar etkilendiğini anlattığını anımsatarak, emanet olarak bıraktığı KKTC’yi kurarken de Nutuk’ta okuduğu satırların aklının bir köşesinde olduğundan emin olduğunu söyledi.

“Bir kişinin babası hakkında konuşması, hele de bu baba Rauf R. Denktaş olursa hem çok kolay hem de çok zor olduğunu” dile getiren Denktaş, “Onun layık olduğu şekliyle tarif etmek gerek” dedi.

Denktaş, kendilerinin onun yaktığı meşaleyi bugün daha ileriye taşımak için mücadele verdiğini, bir yanda ömrünü adadığı “Kıbrıs sorunu”nu çözmeye gayret ederken diğer taraftan emanet bıraktığı devleti daha da ileriye taşımak için çalıştıklarını belirtti.

Babasıyla anılarını da paylaşan Denktaş konuşmasını şu şekilde tamamladı;

“Babam okumayı, öğrenmeyi, yazmayı ömür boyu sürdürdü. Gençler onun için ayrı bir yerdeydi. Özellikle akademik çalışma yapan gençlerimize her koşulu zorlayarak destek vermeye çalışıyordu. Onun önderliğinde verilen mücadelenin, bilimin ışığında değerlendirilmesi genç nesillerimize aktarılmasını sağlama da bizim görevimizdir” dedi.

Denktaş şöyle devam etti:

“Bugün önünde bir kez daha saygı ile eğilirken kurucusu olduğu devletimize sahip çıkarak egemen, özgür bir halk olarak en ileri demokrasi koşullarında yaşayan müreffeh bir toplum yaratmak ona olan borcumuzun bir parçasıdır.”

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir