Menü Altı
Menü Altı

Tıp-İş istifa eden hekimlerin bilançosunu açıkladı

Tıp-İş istifa eden hekimlerin bilançosunu açıkladı

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş), devlet hastanelerinden 14 hekimin istifa ettiğini açıkladı.

Sendika Başkanı  Dr. Sıla Usar İncirli, “İlaç stoğu vardır, hekim istifası yoktur” diye görüş veren, haber yapanları sorunları görmezden gelmekten, sorunları dile getirenleri suçlu ilan etmekten vazgeçmeye, çözümlere ulaşmak için çalışmaya ve sorumlu davranmaya davet ederiz” dedi.

Hekimler olarak doğruları söylemeye ve halkın sağlık hakkını savunmaya devam edeceklerini vurgulayan İncirli’nin ” Kamu Hastaneleri, İlaç ve Hekim İstifaları Meseleleri…Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az” başlıklı yazılı açıklaması şöyle:

Bir ülkede sorunları çözmek isterseniz önce sorunların varlığını kabul edersiniz, sonra da çözmek için çalışırsınız. Ancak bu şekilde başarıya ulaşabilirsiniz.  Ama sorunları işitmek bile sizi korkutursa onları yok sayarsınız, üzerini örtme gayretine girer, dile getirenleri suçlu ilan edersiniz. Sağlığın ertelenemez olduğuna işaret etmek için Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası’nın yaptığı eylemlerden sonra idarenin hekim istifalarını ve ilaç eksikliklerini inkar etme halleriyle yaşadıklarımız tam da budur.

Önce hekim istifalarının bilançosunu verelim:

Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekimi Sn Dizdarlı “son 15 günde 2 hekim ayrıldı, 4 hekim göreve başladı” diye açıklama vermiş. 15 günü içeren kesitsel değerlendirme yapmak özellikle sağlık gibi devamlılığı olan bir hizmette yeterli değildir.

31 Temmuz 2017’de Sendikamız yaptığı basın açıklamasında 2017 yılının ilk yarısında kamu hastanelerinden ayrılan hekim sayısının 14 olduğunu bildirmişti. 2017’de kamudan ayrılan hekimleri hep beraber bir daha sayalım:

4 Kardiyoloji Uzmanı

1 Dermatoloji Uzmanı

1 Beyin Cerrahisi Uzmanı

1 Çocuk Nöroloji Uzmanı (kamu hastanelerindeki tek çocuk nöroloji uzmanı)

1 Mikrobiyoloji ve enfeksiyon hastalıkları uzmanı

1 Gastroenteroloji uzmanı (kamu hastanelerinde tek gastroenteroloji uzmanı)

1 Kulak burun boğaz uzmanı (klinik Şefi)

1 Üroloji uzmanı (istifa etmiş, geri dönmüştür)

1 Genel Cerrahi Uzmanı (istifa etmiş, geri dönmüş, tekrar istifa etmiştir)

1 Çocuk Diş Hekimi (kamu hastanelerindeki tek çocuk diş hekimi)

1 Çocuk Hastalıkları Uzmanı (Mağusa)

Hekimlerin istifaları ağırlıklı olarak yılın ilk yarısında gerçekleşmiştir. Tüm bu süreçte Sendikamız meslektaşlarımızın istifa etmemesi, hastanelerin hekimsiz kalmaması için soluksuz bir mücadele yürütmüştür. Zaten bu sebeple idare hekim özlük haklarının iyileştirilmesi, özel hasta bakma hakkı ile ilgili yasal düzenlemeler yapmak durumunda kalmıştır. Aksi takdirde aynı hızda istifalar devam etseydi, kamu hastanelerinin ayakta kalması mümkün olmayacaktı. Az sayıda hekim mecburi hizmetçi olarak göreve başlamış, kendi branşları dışında acil servislerde çalışmaya, yaşadıkları şehir dışındaki merkezlerde görev yapmaya zorlanmaktadırlar. Mecburi hizmet dışında kendi branşında göreve başlayan hekim sayısı bir iki taneyi geçmemektedir. Burada sorulması gereken soru şudur:

-Başka hangi kamu kurumundaki çalışanlar bu hızda istifa etmektedir?”

-Başka hangi kamu kurumunda mecburi hizmet zorunluluğu vardır ve kendi branşı dışında çalışmaya zorlanmaktadır?

Kamu hastanelerinde ilaç sıkıntısı yaşandığı bir sır değildir. Bu gerçeği en iyi bilen reçeteleri yazan hekimler ve reçetelerin yazıldığı hastalardır. Özellikle yoğun bakımlarda yatan kritik hastaların ilaçları zaman zaman eksilmektedir. Özellikle geniş spektrumlu, güçlü antibiyotikler, solunum fonksiyonlarını iyileştiren bronkodilatörler, mukolitikler her zaman olmasa da sıklıkla hastane dışından alınmak üzere reçete edilmektedir. Sağlığa ayrılan bütçenin az olması, bütçenin iyi yönetilememesi, ilaçların stoklarının takip edilmemesi ve her şeyden önemlisi hangi büyüklükte bir nüfusa sağlık hizmetlerinin verildiğinin bilinmemesi sonucunda hastanelerde ilaç eksikliği yaşanmaktadır. Sendikamızın açıklamasından daha bir hafta önce geniş spektrumlu, güçlü antibiyotikler dışardan temin edilmek üzere reçete ediliyordu. Burada sorulması gereken soru şudur:

-KKTC kamu hastanelerinde kaç adet yoğun bakım yatağı vardır? Yoğun bakım hastalarının ihtiyaç duyduğu kritik tedaviler nelerdir? Yıllık yapılan ilaç alımları söz konusu hastalara bir yıl süre ile yeterli midir?

-Polikliniklerden reçete edilen üst solunum yolu enfeksiyonu tedavileri, kronik hastalıkların ilaçları hastane eczanelerinden ne oranda bulunabiliyor?

Alınan ilaçların yetersiz olduğu, daha yıl yarılanmadan ek ihalelerin açıldığı sır değildir. Her ihale sürecinde gecikmeler yaşanması kaçınılmazdır. Ama bazı tedaviler ihalenin açılmasını, sonuçlanmasını, ilacın teminini bekleyemeyecek kadar acildir. Kaldı ki kısa süre önce “seçim sürecine girilirse insülin dahi bulamayacağız” diye beyanat verenle “antibiyotik ilaçlarımız yeterlidir” diyen aynı başhekim değil midir? Elinde olmayan ilaçların reçetesi ile polikliniklerden ayrılan yüzlerce hastadan, yoğun bakımda yatan hastaların olmayan ilaçları için yazılmış onlarca reçeteden, enteral besin yerine gavaj verilmiş olmasından başhekimlerin haberlerinin olmaması kabul edilebilir değildir.

İlaç sorununun antibiyotikler ve solunum fonksiyonlarını iyileştiren tedavilerle sınırlı olduğu sanılmasın. Onlarca eksiklik vardır. Bunu en iyi hastalarımız bilir. Eksikliklerin ciddiyetine dikkat çekmek için son bir hususa daha değinelim. Ağızdan beslenemeyen hastalarımız burundan mideye ulaştırılan bir tüple beslenmektedir. Hastanın günlük protein, karbonhidrat, yağ ihtiyacını temin eden enteral besin ürünleri bu amaçla kullanılmaktadır. Son günlerde hastanelerimizde enteral besin ürünleri tükenmiş, hastalar elde yapılan gavaj ile beslenmeye çalışılmıştır. Enteral besin ürünleri, antibiyotikler yeniden temin edilince bu yokluklar hiç yaşanmamış mı sayılıyor?

“İlaç stoğu vardır, hekim istifası yoktur” diye görüş veren, haber yapanları sorunları görmezden gelmekten, sorunları dile getirenleri suçlu ilan etmekten vaz geçmeye, çözümlere ulaşmak için çalışmaya ve sorumlu davranmaya davet ederiz. Biz hekimler doğruları söylemeye ve halkın sağlık hakkını savunmaya devam edeceğiz.

Dana Tıp-İş’le görüşecek

Öte yandan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Kemal Deniz Dana ile Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası Tıp-İş yetkilileri, yarın yeniden bir araya geliyor.

Saat 08.30’da yapılacak görüşmede Tıp-İş’in grev gerekçeleri ele alınarak sorunlarına çözüm aranacak.

BRT’ ye açıklama yapan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Kemal Deniz Dana, yürüttükleri çalışmaları TIP-İŞ yetkilileri ile bir kez daha gözden geçireceklerini ve gerekli açıklamayı yapacaklarını söyledi.

Deniz Dana, TIP-İŞ’in geçtiğimiz afta ülke genelindeki Kamu hastaneleri ile sağlık ocaklarında yaptığı eylem ile ilgili BRT’ye açıklama yaptı.

Yarın sabah saat 08.30’da TIP-İŞ Yönetim Kurulu ile Bakanlıkta bir araya geleceklerini bu nedenle de grev olmayacağını ümit ettiğini kaydeden Dana, çok uzun bir zamandır TIP-İŞ ile sürekli görüştüklerini ve sağlık alanındaki sorunların giderilmesi ile ilgili birlikte hareket ettiklerini söyledi.

Dana, TIP-İŞ ile uç noktalarda olmadıklarını belirtti ve yaşanan bazı olayların doktorlar arasında moral ve motivasyon bozukluğuna yol açtığını belirtti.

Geçtiğimiz hafta içerisinde Tıp-İş yetkilileri ile 2-3 kez görüştüğünü, sorun gibi duran noktalarda ilerleme sağladıklarını ifade eden Dana; ancak TIP-İŞ’in geçen hafta Perşembe ve Cuma günü eylem kararı aldığını, bunun demokratik bir hak olduğunu ve kendilerinin de bu hakkın kullanılmasına saygı duyduklarını anlattı.

Dana, ortaya sorun olarak konan konularda bakanlığın adım attığını ve TIP-İŞ’in de bunu bildiğini kaydetti.

Tıp-İş’in eylem nedeni olarak ortaya koyduğu konuların son durumuna ilişkin bilgi de veren Dana, Girne Dr Akçiçek Hastanesi’ndeki doktor eksikliğine ilişkin de bunun yeni bir konu olmadığını bu eksikliğin çok uzun zamandan beridir devam ettiğini söyledi.

Bakanlığın bu çalışmaları sendikanın talebi olmadan da yürüttüğünü kaydeden Dana, tüm sağlık kurumlarındaki doktor ihtiyacını karşılamanın bakanlığın asli görevlerinden biri olduğun söyledi.

Dana, Çok yoğun doktor başvuruları yapıldığını ve sözleşmeli kadroların tümün dolduğunu açıkladı.

Dana, “Sabah 08.30 da sendikayı ben davet ettim bakanlığımıza. Bu yaptığımız çalışmaları bir kez daha gözden geçireceğiz. Basını da davet ettik, grevin kalkacağı duyurulacak ve grev olmayacak” şeklinde konuştu.

 

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir