Menü Altı
Menü Altı

Tatar: Türkiye ve KKTC, haklarının gasp edilmesine asla seyirci kalmayacak

Tatar: Türkiye ve KKTC, haklarının gasp edilmesine asla seyirci kalmayacak

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Ersin Tatar, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yataklarında Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) de hakları olduğunu vurguladı.
Hiç kimsenin bunları göz ardı edemeyeceğini ifade eden Tatar, Türkiye ve KKTC’nin, haklarının gasp edilmesine asla seyirci kalmayacağını kaydetti.

Ersin Tatar konuyla ilgili açıklamasında, Türkiye ve KKTC’nin, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yataklarının bulunması ve pazarlanması konularında uzlaşı için ortaya attığı tüm önerilere kulak tıkayan Rum-Yunan ikilisinin, bu kaynakları istedikleri gibi gasp edebilecekleri hayali ile adımlar atmaya devam etmekte olduğunu belirtti.

“Oysa Rum Yunan ikilisi söylemde kabul ettiği haklarımızı uygulamada da kabul etmeli ve ona göre davranmalıdır” diyen Tatar, şunları ifade etti:

“Rum yönetiminin bir taraftan ‘sizin de hakkınız var’ deyip diğer taraftan Türk tarafının ‘ o zaman geliniz bir ortaklık oluşturalım ve araştırmaları bu ortaklık yapsın. Ortaya çıkacak bir gelir varsa bunu bir noktada biriktirelim ve çözümün finansmanında kullanalım’ şeklindeki önerisini kabul etmemesi asıl niyetin paylaşmak değil gasp olduğunu ortaya koymaktadır. Aslında yaşanmakta olan her şey Rum tarafının çözüm ve işbirliği konusunda ne kadar samimiyetten uzak olduğunu göstermektedir.

1968 yılından bu yana defalarca Kıbrıs’ta bir anlaşma olmasını engelleyen zihniyet, hidrokarbon yatakları konusunda işbirliği yapılmasını da istemiyor. Ancak bilinmelidir ki, Türkiye ve KKTC olmadan Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yataklarının sağlıklı paylaşımı söz konusu olamaz. Türkiye ve KKTC ile işbirliği yapılmadan bölgede ortaya çıkacak doğal gazın geçerli bedellerle bölge ve dünya piyasaları ile buluşması, gerçekçi bir fiyattan satılması mümkün değildir.

Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yatakları konusunda gerçekçi ve geçerli her yol Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye’ye çıkar. Rum-Yunan ikilisi ile onları destekleyenler, hem bu gerçekleri hem de Türkiye ile KKTC’nin hidrokarbon yataklarını kendilerine kaptırmama konusundaki kararlılığını görerek; akıl ve mantık yoluna gelmelidir. Yok gelmiyorlarsa, Rum-Yunan ikilisini kazılarına kazılarla yanıt verilmeli, atacakları her yanlış adım, yapacakları her tahrik misli ile karşılık bulmalıdır.

Kıbrıs Türk halkının devletteki haklarını,1963 yılında yaptıkları silahlı saldırılar ve Enosis girişimi ile gasp eden Rum-Yunan ikilisine hidrokarbon yatakları üzerindeki haklarımızı benzer oldu – bittilerle ele geçirebileceğini, aleyhimize kullanabileceğini zannediyorsa kendisine gereken yanıt anladığı dilden verilmelidir.”

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir