Menü Altı
Menü Altı

Tatar “Kıbrıs’ta iki ayrı devlet vardır”

Tatar “Kıbrıs’ta iki ayrı devlet vardır”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Türkiye Cumhuriyeti’nden bazı gazetecilerle online bir sohbet toplantısı gerçekleştirdi; sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Dış Basın Birliği Başkanı Rasıh Reşat’ın Moderatörlüğü’nde dün gerçekleştirilen sohbet toplantısına Hande Fırat, Dicle Canova, Okan Müderrisoğlu, Ahmet Yeşiltepe ve Mehmet Akif Ersoy katıldı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, toplantıda gazetecilere 2 Şubat salı günü Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ve 4 Şubat Perşembe günü Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Dominic Raab’ın ziyaretleri ile ilgili bilgi verdi.

İngiltere’nin, özellikle Brexit’ten sonra, iki egemen devlet temelinde bir uzlaşı modeline karşı nasıl bir yaklaşım sergilediği konusundaki bir soruya karşılık Tatar, İngiltere’nin de artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmadığının farkında olduğu izlenimi edindiğini, görüşmelerin Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi konusuna değinmediklerini kaydetti.

“AB MAALESEF DOĞRUDAN TARAF”

İngiltere’nin pozisyonunun AB’den farklı olduğunu, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin AB üyesi olması nedeniyle oradaki mekanizmaları etkilediklerini belirten Tatar, AB’nin maalesef doğrudan taraf olduğunu, Raab’ın kendisine olası bir uzlaşı için iki tarafın da onay vermesi gerektiğini söylediğini ifade etti.

Tatar, “Bizim pozisyonumuz açık ve nettir. Biz Kıbrıs’ın gerçeklerini konuşuyoruz. Bugünün gerçeğinde Kıbrıs’ta iki ayrı devlet vardır. Dolayısıyla, bu yapıyı ortadan kaldırmak ve federal bir takım mekanizmalar ile olmayan bir yapının oluşturulması ve hayata geçirilmesi bana göre imkansızdır. Biz, eşit egemenlik temelinde yan yana yaşayan iki devletin iş birliğine dayanan bir modelden yanayız ve hiç bir zaman Rum tarafına yama olmayız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, gerçekten sürdürülebilir, adaya huzur getirecek ve her iki taraf için kazan – kazan bir sonuç elde edeceği bir formülle ancak bir uzlaşıya varılabileceğini ve zorlamayla bir anlaşmanın uzun vadede sürdürülmesinin mümkün olmadığının da altını çizdi.

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir