(ER MEYDANI TV- ÖZEL): Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı, Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, dörtlü koalisyon hükümeti kurulmasının toplumsal menfaat için doğru karar olduğunu belirterek “İyi niyetle çaba ortaya koyuyoruz, başarı sağlayabileceğimize inanıyorum, katılıma açığız. Dörtlü koalisyon toplumsal menfaat için doğru bir karardı, doğru yoldayız diye düşünüyorum” dedi.
Özersay, hükümet programıyla ilgili eleştiriler konusunda, bazı şeylerin yazılmasa da yapılacağını söyledi.
“Benim ve Tufan Erhürman’ın olduğu bir hükümette hukuka aykırı bir şey olmaz. Hatayla bir şey yapılırsa da hemen düzeltilir” diyen Kudret Özersay, hangi hükümet döneminde olursa olsun geçmişteki hukuksuzluklar için de gerekenin yapılacağını ifade etti.
Özersay, seçim sonrasındaki hükümet arayışları sırasında Türkiye’den ve ülkeden, UBP’yle koalisyona girmeleri için tavsiye, telkin ve düşünce paylaşımında bulunanlar olduğunu açıkladı.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı, HP Genel Başkanı Özersay, dün akşam Mustafa Alkan’ın Kıbrıs Genç TV’de hazırlayıp sunduğu Er Meydanı’na konuk oldu.
Zor bir görev devraldıklarını söyleyen Özersay, bugün memleketin geldiği halin iç açıcı olmadığını ve bu tür görevlerin de kolay olmadığını ifade ederek “Ama elimizden geleni yapacağız. Ben hükümetin kuruluşuyla toplumsal olarak daha iyi bir noktaya geldiğimizi görüyorum” dedi ve bunu, yapacakları icraatlarla artıracaklarını söyledi.
Seçim değerlendirmesi
Seçim sonuçlarının beklentisinin altında olduğunu kaydeden Özersay, şöyle konuştu:
“Aday belirleme sürecini daha farklı yapmamız gerekirdi. Adaylarımızı parti meclisi kararıyla belirledik ama ağırlıklı olarak benim rolüm oldu. Bu da sahiplenme anlamında sıkıntı yarattı. Daha farklı, daha katılımcı bir yöntem belirlemeliyiz, daha farklı bir örgütlenme yöntemine geçmeliyiz. Toplumun geneline bu seçimin ne kadar yaşamsal olduğunu, gerçek bir kırılma noktası olduğunu yeterince anlatamadık, bunda bizim sorumluluğumuz var.
Toplum olarak her bir vatandaşın da kendini biraz sorgulaması lazım. ‘Bize yeterince gelmediniz’ diyorlar. Bunu bir çeşit ‘bize yeterince ilgi göstermediniz’ diye anlayabiliriz. Siyaseti misafircilik ve ilgi olarak algılamamak lazım. Ülkeyi iyi yönetecek insan illa ki sizi birçok kez ziyaret eden, cenazenize katılan değildir. Kararınızı verirken bu toplumun bireyleri olarak bunu biraz daha ciddiye alıp sorgulamamız lazım.”
Özersay, seçimin geçen yıl temmuzda yapılması halinde çok daha farklı sonuçlar çıkacağı öngörüsünde bulunarak UBP’nin rant dağıtarak birinci parti çıkacağı algısı yaratmayı başardığını söyledi.
Seçim sonrasında UBP’yle neden görüşmedikleri sorusunu yanıtlarken de Özersay, UBP’yle koalisyon kurmama kararı aldıklarını, kahve içmeye, memleket meselelerini görüşmeye gelseler görüşeceklerini ama UBP’nin koalisyon görüşmek için gelmek istediğini anlattı.
Kudret Özersay, Afrika gazetesine ve Meclis’e yönelik eylemlerin yapıldığı günün akşamında aynı anda iki eylem yapılacağı bilgisi alınca bir çatışma olur mu endişesiyle o dönem başbakan olan Hüseyin Özgürgün’ü telefonda arayıp bu yaşamsal konuyu aktardığını, onun da güvenlik birimlerini arayıp kendisine tedbir alınacağına dair bilgi verdiğini söyledi.
Özersay, Özgürgün’le, 6 siyasi partinin sağduyu çağrısı yapma kararı aldığı gün de yüz yüze görüştüklerini belirti.
Bakanları atamada liyakata uygun davrandıklarını, 4 partinin başkanının da koalisyona girdiğini çünkü pratik olarak karar almayı kolaylaştırmak istediklerini anlatan Kudret Özersay, Kıbrıslı Rum müzakereciyle yaptığı telefon görüşmesini de ilk kez Er Meydanı’nda açıkladı.
Mavroyannis kutlamak için arayınca ne dedi?
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, seçimin ardından Mavryonannis’in kendisini kutlamak için aradığında “Galiba hükümeti kuruyorsunuz” dediğinde ona “Biliyor musun ne oldu? Bir haftadır müzakere ediyorum ve bu kez sonuç alıyoruz. Seninle o kadar müzakere ettim bir sonuç çıkmadı” dediğini aktardı.
Hükümet programına partilerin manifestolarındaki her şeyin girmediğini belirten ve TC’yle ilişkilerden sorumlu bakanlık vaatlerini değerlendiren Özersay, Dışişleri Bakanlığı aynı zamanda Başbakan Yardımcılığı olduğu için Türkiye’nin Kıbrıs işleriyle ilgili görevi de Başbakan Yardımcılığı üstelendiğinden bu anlamda mütekabiliyet olduğunu söyledi.
Özersay, buna karşı çıkan bir hükümet ortağı olup olmadığı sorusuna karşılık “Koalisyona girerken bazı öncelikler belirlersiniz. İlla olması için ısrar etmedik. Ortaya çıkan sonuç bizim açımızdan ve diğer ortaklar için belli önceliklerimizi ortaya koymamız için yeterliydi” yanıtını verdi.
“Benim ve Erhürman’ın olduğu bir hükümette hukuka aykırı bir şey olmaz”
Meclis Başkanı seçimindeki tartışmalar konusunda ise Özersay, baştan beri düzenlemenin yoruma açık olduğunu görüp Savcılıktan görüş alınmasını düşündüklerini ancak konu kamuoyunun önüne erken düştüğü için yorumlara yol açtığını kaydetti. Özersay, “Benim ve Tufan Erhürman’ın olduğu bir hükümette hukuka aykırı bir şey olmaz. Hatayla bir şey yapılırsa da hemen düzeltilir” ifadelerini kullandı.
Özersay, Meclis’te mal bildirimi konusundaki soruları yanıtlarken, savcılığın suç unsuru görmesi halinde dosyanın Meclis’e getirileceğini ve ilgili vekilin dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmayacağına Meclis’in karar vereceğini kaydetti.
“Nasıl hesap soracaksınız?”
“Nasıl hesap soracaksınız?” sorusunu yanıtlayan Kudret Özersay, bazı kamu bankalarının zarara uğratıldığına dair Merkez Bankası raporları bulunduğunu ve bunların incelenmesi için Başbakanlık Denetleme Kurulu ele alıp bunun tespitini yapacağını ifade etti.
“Hukuka aykırı bir idari işlem varsa hangi dönem olursa olsun Bakanlar Kurulu kararıyla yasaya aykırı şekilde birine arazi, ihale, vatandaşlık verilmişse gereken yapılacak” diyen Özersay, halka bilgi vermenin bile hesap sormak olduğunu, bu konuda sözlerini tuttuklarını kaydetti.
UBP’yle koalisyon için TC’den baskı oldu mi?
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay “UBP’yle koalisyon için TC’den baskı oldu mu?” sorusunu yanıtlarken, “Görüşünü paylaşanlar oldu. Tavsiye, telkin, düşünce paylaşması şeklinde, ülkeden de, TC’den de bazı kişilerden geldi. Nasıl bir koalisyon olacağını bize TC söyleyecekse bu seçimleri yapmamızın anlamı yoktur. Siyasi partiler kendi kararlarını vermeli ve verdiler. Siyasi sonuçları ne olursa bir bedel ödenecekse bizim anlayışımız verdiğimiz sözü tutmaktır. Bunu başardık. Tutarlı davranmamız, sözümüzü tutmamız, ülkedeki siyaset anlayışını değiştirecek bir adımdır” diye konuştu.
Özersay, UBP’nin kendi kendine neden koalisyon ortağı olmasının istenmediğini sorması gerektiğini belirten Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, Meclis’teki hükümet programı görüşmelerine de değindi ve “Hükümet programı görüşülürken UBP sabahçılar, öğlenciler, akşamcılar diye paylaşmış. Hepsi bir saat boyunca ilgili ilgisiz, tekrar içeren konuşmalar yaptılar. Bu yaptığınız memleketin yararına değil. Bir kısmı eleştirilerinde makul ve samimiydi. Ben hepsini not aldım dikkate alacağım ama büyük kısmı gece yarısını devirmeye dönüktü” dedi.
Bu sırada dezenformasyon da yapıldığını ve programda hiç KKTC ifadesi geçmediğinin söylendiğini hatırlatan Özersay, “Hükümet programında 12 yerde KKTC, 2 yerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yazıyor” bilgisini paylaştı.
Tam gün eğitim hedefi var mı?
Hükümet programına tam gün eğitim hedefinin yer almaması konusunda Özersay, “Tam gün eğitime karşı duruşumuz yok. Cemal bey bu işi başarmış biridir. Olumsuz bakış yoktur. Bunun yapılabilmesi için bazı ihtiyaçlar var. Alt yapı, müfredatın tamamlanması gibi. Bunların tamamlanıp geçilmesinde hükümetin desteği var” ifadelerini kullandı.
Kabloyla elektrik konusunda garantili alıma sıcak bakmadıklarını ama fiiliyattaki uygulamanın önemli olduğunu belirten Özersay, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nın bu çalışmayı yapacağını bildirdi.
Özersay, bazı kurumların başına Kıbrıslıların atanması konusundaki soru üzerine bazı şeyleri hükümet programında yazmasa da yapmak istediklerini belirterek, koalisyon ortağı partilerden birinin “Daha önce yazdık da yapamadık. Yazmadan da yapabilirsek ne ala” diye bir görüş geldiğini ve makul bulduklarını söyledi.
“Dörtlü koalisyon toplumsal menfaat için doğru karar… Doğru yoldayız”
Kudret Özersay, “İyi niyetle çaba ortaya koyuyoruz, başarı sağlayabileceğimize inanıyorum, katılıma açığız. Dörtlü koalisyon toplumsal menfaat için doğru bir karardı, doğru yoldayız diye düşünüyorum” dedi.
Kıbrıs konusunun hükümet programına yer almadığı eleştirilerinin hatırlatılması üzerine de Özersay, bunun ortak görüşlerinin olmadığı anlamına gelmediğini belirtti ve örneğin “koalisyon ortaklarının, Kıbrıs müzakereleri kaldığı yerden hiçbir şey değişmeden devam etsin görüşünde olmadığını” söyledi.
Rumlarda zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunu; Cumhurbaşkanı’nın müzakereci atamamasının da doğru bir tavır olduğunu kaydeden Kudret Özersay, müzakereler hiç sorgulanmadan başlarsa Rumların olayı bir oldubittiye getireceğini; Kıbrıs’ta sonuç alıcı barış sürecine paralel biçimde Kıbrıslı Türklerin de hak ve menfaatleri olduğu gerçeğinin unutulmaması gerektiğini anlattı ve özetle şu vurguları yaptı:
“Müzakereden önce diyaloğa ihtiyaç var”
“Müzakerelerin başlaması, Rumların doğalgaz konusundaki hedefleri için bahane edilmemeli. Müzakereden önce diyaloğa ihtiyaç var. Ortak hedef var mı bu kadar yıldır görüşüyoruz niye olmadı? Aynı şeyi anladığımızı netleştirmediğimiz sürece, ortak hedef olmadığı sürece başlanacak müzakerenin sonuç vermeyeceğini adım gibi biliyorum. Kıbrıs konusundaki ortak hedef noksanlığı kolay aşılacak gibi görünmüyor. Ne yapılacağına hükümetin güvenoyu alması sonrası Cumhurbaşkanı’nın partilerle görüşmesi ve beraber karar verilmesi gerekir.”
Seçimden sonra Kıbrıs konusunda Cumhurbaşkanı’yla görüşmediğini ifade eden Özersay, her türlü katkıya hazır olduklarını, modalitenin istişareyle belirleneceğini kaydetti.
Özersay bir izleyici sorusu üzerine bet ofisler konusunda da açıklama yaptı. HP’nin bet ofisleri kapatmak sanal bahisi de yasal şekilde düzenleme taahhüdünde bulunduğunu, bugün 4 ortaklı koalisyonda sanal bahisi düzenlemek ve mevzuat eksikliğini gidermek, bet ofislerle ilgili bir araştırma yapmak ve bu araştırma sonucunda kapatmak da dahil dzüenlemek, yerleşim ve okul alanları dışına çıkarmak gibi farklı ihtimalleri değerlendireceklerini, Başbakan Tufan Erhürman’ın bu konuda araştırma istediğini anlattı.
Özersay, “Bet ofisleri kapatmak da dahil bir tedbir alacağız çünkü toplumda kanayan yaradır” ifadelerini kullandı.
Özersay, hekimlerin ikinci iş konusundaki soru üzerine “Bu hükümet hukukun üstünlüğünü benimseyen bir hükümettir. Yasaların gerektirdiği adımları atacağımızı düşünüyorum” diye konuştu.
“Ayrımcılık siyaseti ülkeye zarar veriyor”
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, ülkeyi seven hiç kimsenin Türkiyeli- Kıbrıslı ayrımı diye bir şeyi desteklemediğini, doğru bulmadığını, buna çanak tutmadığını, bunun üzerine siyaset yapmadığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Eğer birileri bu ayrımcılığa dayalı siyaset yapıyorsa, ötekileştiren bir siyaset yapıyorsa, bundan nemalanmaya çalışanlar var, bu ülkeye zarar veriyorlar. Burada hepimize sorumluluk düşer. Kullandığımız dil de dahil birbirimize yaklaşımımız, üslubumuz ses tonumuz dahil çok dikkatli davranmalıyız. Bu ülkeyi seviyorsak ki seviyoruz hiçbir temelde ayrımcılığa müsaade etmememiz lazım bunu tasvip eden yaklaşım olmaz. Bu konuda sadece siyasilere değil medyaya da görev düşer. Kanaat önderleri, siyasiler, medya mensupları çok dikkatli olması. Bu sıkıntıyı aşabilmek için kısa vadeli çıkarları bir kenara koymamız lazım. Biz bu hükümeti kurarak bunu gösterdik. Toplumun farklılıkları ortak paydada buluşmaya engel değildir. Bu topraklarda bir kimliği var etme kavgası verdik. Bunu 74 sonrası farklı noktaya taşıdık, kader birlikteliği yaptık, bu kader birlikteliğine ihanet etmeye kimsenin hakkı yoktur.”
“Cumhurbaşkanlığı’na aday olmam”
Özersay, Cumhurbaşkanlığı’na aday olup olmayacağı sorusuna ise “Bu sistem devam ettiği sürece Cumhurbaşkanı adayı olmam” yanıtını verdi.
