Menü Altı
Menü Altı

“Meslek onurunu koruyan tüm hekimlere selam olsun”

“Meslek onurunu koruyan tüm hekimlere selam olsun”

Tıp-İş başkanı Ahmet Varış, 14 Mart Tıp bayramı nedeniyle yaptığı açıklamada uzun yıllardır tıp bayramı olarak kutlanan 14 martların, ülkemizde uygulanan sağlık politikaları nedeniyle bayram havasından uzak ve buruk bir şekilde kutlanmakta olduğu açıkladı.
Varış, yaptığı açıklamada “Geçmişte bilim mi, sanat mı tartışmalarına konu olan hekimlik mesleği, gün geçtikçe ülkemizde itibarsızlaştırılmaya çalışılmaktadır. Mesleğimizin en temel ilkesi insana hizmettir. Her hekim başta İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi olmak üzere tüm insan hakları belgelerine ve hekimlikle ilgili ortak kurallara uymakla yükümlüdür.” dedi.

İnsanların doğuştan gelen yaşam hakkı kutsaldır.

Ahmet Varış, Kıbrıs Türk Kamu Hekimleri olarak yıllardır hastalıklar dışında ülkemizdeki sağlık sisteminin güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yaptıklarını aynı zamanda yasal düzenlemelerdeki eksiklikler, alt yapı eksiklikleri, hekim-hemşire ve yardımcı personel eksiklikleriyle de mücadele ettiklerini söyledi.

Varış açıklamasına “Gelen geçen hükümetlerin hep ötelediği kamu sağlık merkezlerindeki alt yapı eksiklikleri çağımızın gerektirdiği modern teknolojiye uygun bir şekilde giderilmelidir. Bu konuyla ilgili sendikamız çeşitli kereler uyarılarda bulunmuş ve önerilerini dile getirmiştir. Ülkemizde sağlığın kalesi olan kamu sağlık merkezlerimizdeki eksiklikler her geçen gün hastalarımızın ve biz hekimlerin önünde aşılması gereken bir dağ gibi durmaktadır. Eksiklikler nedeniyle hastalarımıza arzu ettiğimiz hizmetleri verememek biz hekimlerin en önemli sorunlarından biridir. Ülkemizdeki bireylerin sağlık hakkını savunmak salt hekimlerin değil aslında daha çok karar alma mekanizmalarının başında olan idarenindir. Çünkü Anayasamızda yurttaşların sağlık hakkı koruma altındadır. Ve bu hak görmezden gelinemeyecek kadar önemlidir.” Şeklinde devam etti.

Hekimlik onuru ve özgürlüğü ayaklar altına alınamaz.

Varış hekim kadrolarının açılmaması ile ilgili “2018 yılında kamu hastanelerimiz için tek bir hekim kadrosu dahi açılmamıştır. 5 Devlet Hastanemizin hiç birinde kadrolu başhekim bulunmazken, klinik şefliklerinin birçoğunun kadrosu açılmazken, yıllardır sözleşmeli çalışan birçok kamu hekimi asli kadrosuna atanmayı beklerken; idare kadroları açıp atamaların yapılmasını sağlamak yerine gazete ilanlarıyla hekim aramaktadır. Bu durum kabul edilebilir değildir. Kadro açmak yerine sözleşmeli çalışan bir hekim ordusu yaratılmıştır.” dedi.

Yasal düzenlemeler ile ilgili sorunlara da dikkat çeken Varış “Aylardır üzerinde çalışılan sınav tüzüğü, Bakanlar Kurulu tarafından ivedilikle geçirilip, tüm ilk atama ve yükselme kadroları derhal münhal ilan edilmelidir. Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi Yasası on yıllardır güncellenmemiştir. Bu nedenle çağın ve tıbbın gelişmesinin bir gereği olan düzenlemeler eksik kalmıştır. Şu anda Meclis İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi’nde görüşülmekte olan bu yasa tasarısının eksiklikleri biran önce giderilmeli ve yasallaşmalıdır.” dedi.

Ülkemizde sağlık reformuna ihtiyaç olduğu herkesin kabul ettiği söyleyen Varış, “Reform sürecinin başarılı olabilmesi için öncelikle ülke nüfusu bilinmelidir. Ülkenin hizmet gereksinimlerini belirleyen hastalıkların epidemiyolojik profili bilinmeden, sürdürülebilir ve planlı bir sağlık sistemi kurmak mümkün değildir.” dedi.

Sağlık bir maliyet değil bir yatırımdır.

Tıp- İş Başkanı Varış “Yıllardır ekonomik nedenler bahane edilerek sağlıktan tasarruf edilmiş, alt yapı yatırımlarında oldukça geri kalınmıştır. Sağlıklı bir toplum yapısını hedeflemeyen, sadece ‘idare etmeyi’ tercih eden yöneticiler ülkemize zarar vermiştir. Bir kez daha söyleyeyim. Sağlık bir maliyet değil bir yatırımdır. Toplumun geleceğine yapılan bir yatırımdır.

Sosyal devletin en temel unsurlarından biri olan ‘sağlık’ ile ilgili her yasanın modern ülkelerdekine benzer şekilde düzenlenmesi ve bununla birlikte hekimliğin uluslararası kriterlere göre yapılan bir meslek olduğunun tüm kesimler tarafından kabul edilmesinin zamanı gelmiş hatta geçmiştir. Sağlıkta Şiddet Ceza Yasası, Tıbbi Uygulamalar Yasası ve Kamu Tabipleri Yasası gibi tüm yasaların modern ülkelerdekine benzer şekilde düzenlenmesi çağdaş bir ülke olma yolunda önemlidir.”

Ek mesailer ile ilgili olarak konuşmasında “Hükümet edenler her dönemde sağlık çalışanlarına ödenen ek mesailer üzerinden siyaset yapmayı bir marifet saymaktadır. Buradan açıkça belirtmek isterim ki sağlık 24 saat süren, ertelenemeyen ve içinde hayat kurtaran acil müdahaleleri de içeren bir hizmettir. Bu bağlamda hekimlerin mesai saatinden sonra hastane ve sağlık merkezlerinde yürüttükleri hizmetlerin adı ek mesai değil nöbettir. Nöbet kavramı mevzuatta yerini almalı ve her fırsatta zorunlu verilen bu hizmet ek mesailer tartışması içinde karalanmamalıdır.” açıklamasında bulundu.

Varış konuşmasını “Biz Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası olarak hastaların yaşam hakkı için verdiğimiz emeğin değerinin daha da fazla düşürülmesine müsamaha göstermeyeceğiz. Hekimlik, güçlü ve kapsayıcı bir sistemde, belli bir disiplin altında ve özgürce yapılan evrensel bir meslektir. Hekimlik sanatı dar kalıplara sokulamaz. Büyük Tıp Üstadı İbn-i Sina’nın dediği gibi ‘bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder’Biz Kıbrıs Türk Kamu Hekimleri, mesleğimize onun onurunu, değerini koruyarak ve yücelterek sahip çıkmaya devam edeceğiz.

Meslek onurunu koruyan tüm hekimlere selam olsun.” sözleriyle tamamladı.

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir