Menü Altı
Menü Altı

Vakıflar’da tören

Vakıflar’da tören

Kıbrıs Vakıflarının kuruluşunun 453’üncü ve İngiliz Sömürge İdaresi tarafından Kıbrıs Türk halkına devrinin 68’inci yıldönümü nedeniyle Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Merkez Binasında tören düzenlendi.

Törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Mustafa Tümer, Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Üyeleri, Evkaf çalışanları, bazı bürokratlar, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, Atatürk büstüne çelenk konulmasıyla devam etti. Daha sonra konuşmalara geçildi.

Konuşmaların ardından Kıbrıs Vakıflar İdaresi ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğinde, Tangül Ünal Çağıner Vakfı ana sponsorluğundaki “Vakıf ve Yardımlaşma” konulu 1.Ortaokullar Arası Kompozisyon Yarışması Ödül Töreni gerçekleştirildi. Tören, hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.

-Tatar: “Vakıflar İdaresinin, ekonomik çarkların dönmesi için yaptıklarını kimse küçümseyemez”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmada, II.Selim döneminde 1 Ağustos 1571’de, Kıbrıs’ın fethinin tamamlanmasıyla ilk icraat olarak Kıbrıs Vakıflar İdaresinin kurulduğunu ifade etti.

“Bizleri bu topraklarda kökleşerek, var etmek için orada Sultan Selim Han’ın mührü vuruldu” diyen Tatar, ilk vakfı da Sultan Selim Han’ın kurduğunu söyledi. Vakıflar İdaresinin, Kıbrıs Türk halkının malını, mülkünü ve tasarruflarını hayırlı bir şekilde geleceğe taşınmasını sağladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, şunları kaydetti:

“Kıbrıs’ta bizlerin siyasi duruşunu, siyasi haklarını sorgulayanlara en büyük cevap budur. Biz bu ülkede 500 senelik geçmişimizle, burada yaptıklarımızla, çabalarımızla, çalışmalarımızla, birikimlerimizle, oluşturduğumuz değerlerle ve bunların vakfedilmesiyle, geleceğe taşınması için yapılan düzenlemelerle bugünlere kadar gelmenin mutluluğu içerisindeyiz.”

Vakıflar İdaresinin, ekonomik çarkların dönmesi için yaptıklarını kimsenin küçümseyemeyeceğini vurgulayan Tatar, Vakıflar İdaresi yöneticilerinin, vakfedilen malların hayırlı işlerde, gelirlerinin doğru şekilde kullanılması için büyük bir sorumluluk taşıdığını belirtti.

“Bizim idarecilerimizden temennimiz doğruları yapmalıdır. Doğru kirayı almaları ve o kiraları hayır işlerinde değerlendirmeleri…” diyen Tatar, bunun zamanında uğraşan, çabalayan, kendisine ve ailesine harcamayarak, mallarını vakfedenlerin temennisi, dileği ve vasiyeti olduğunu kaydetti.

Güney Kıbrıs’taki vakıf mallarının takasının söz konusu olduğunu dile getiren Tatar, artık Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet olduğunu, bir anlaşma olacaksa egemenlik temelinde olacağını ve mal-mülk mübadelesinin de ona göre düzenleneceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs’taki malların karşılığında, burada alınan malların aynı zihniyetle- değerlendirilmesi ve kullanılması gerektiğini ifade etti.

Kıbrıs Vakıflar İdaresinin ihtiyaçlı insanların yanında olduğuna dikkat çeken Tatar, Vakıflar İdaresinin arkasında KKTC devleti olduğunu kaydetti. Ülkeye ve vakfa hizmet veren kişileri selamlayan Tatar, çalışmaların devam etmesini temenni etti. Tatar, genç kuşakların bu topraklarda kökleşmesi için bu çalışmaların çok önemli olduğunu belirtti.

Kıbrıs Türk halkının varoluş ve özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük’ü de anan Tatar, Küçük’ün, İngiliz Sömürge Yönetimindeki mücadelesiyle, 68 yıl önce Kıbrıs Vakıflar İdaresinin Kıbrıs Türk halkına devredildiğini söyleyerek, bunun milli mücadeleyi ateşleyen, ışık tutan önemli bir başarı olduğunun altını çizdi. Cumhurbaşkanı Tatar, Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve dava arkadaşlarını rahmetle andı.

Tatar, Kıbrıs Vakıflar İdaresinin eski Genel Müdürü İbrahim Benter’e de hizmetlerinden dolayı teşekkür etti.

-Töre: “Vakıflar olmasa Kıbrıs Türk halkının mücadelesinde büyük bir eksiklik olurdu”

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre de, “Vakıflar olmasa Kıbrıs Türk halkının mücadelesinde büyük bir eksiklik olurdu” diyerek, Vakıflar sayesinde Kıbrıs Türk malları ve vakıf mallarının muhafaza edildiğini söyledi.

İngiliz Sömürge Yönetimi tarafından Vakıfların Kıbrıs Türk halkına devredilmesinin üzerinden 68 yıl geçtiğini ifade eden Töre, Vakıfların 453 yıl önce kurulduğunu kaydetti. Vakıfların bir müddet İngiliz Yönetiminde kaldığına işaret eden Zorlu Töre, “vakıf arazileri, malları, kayıp vakıflar, güneyde kalan vakıflar ne oldu?” diye sormak gerektiğini dile getirdi.

KKTC’deki vakıf mallarının, arazilerinin kamu yararına kullanımı için devlete uzun süre kiralandığını anlatan Töre, “Atalarımızdan gelen bir gelenektir. İyilik yap ki, iyilik bulasın. En iyisi iyilikte yarışmaktır” diye konuştu.

Milli ve manevi değerlere daima sahip çıkılması gerektiğini kaydeden Töre, “Mili ve manevi değerlerimiz ne kadar sağlam olursa, Kıbrıs Türk halkı da o kadar sağlam olur. Geleceğe de ümitle bakar” dedi.

Milli ve manevi değerleri bozmak için “beşinci kol faaliyetlerinin” çalıştığını ifade eden Töre, bunlara karşı dikkatli olmak gerektiğini belirterek, “Milli ve manevi değerlere sahip çıkmak gericilik ve yobazlık değildir. Bu şekilde niteleyenler varsa kendileri aynaya bakacaklar. Demek ki halktan kopmuşlardır. Kıbrıs Türk halkının milli varoluş mücadelesinin içerisinde yer almamışlardır” şeklinde konuştu.

Vakıflar İdaresi sayesinde vakıf malları üzerinde Kıbrıs Türk halkının ayakta kaldığını ve bugünlere taşındığını dile getiren Meclis Başkanı Töre, “Bundan sonra daha iyi olacaktır. Artık KKTC vardır, yanı başımızda anavatan Türkiye vardır. Kıbrıs Türk halkının en büyük hamisi Türkiye buradadır, Türk ordusu buradadır, mücahitlerimiz buradadır. Milli ve manevi değerlerimiz daha da güçlenerek, yolumuza devam edeceğiz” dedi.

-Ataoğlu: “Birlik ve beraberliğimiz sonsuz olsun”

Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da, Vakıfların geçmişten bugüne gelen sürecinde, tüm vakfedenleri, hayatta olmayanları rahmetle andı. Ataoğlu, değerleri ileriye taşımak vakıfların kurulduğunu ifade etti.

Yaklaşık bin yıllık geçmişi olan vakıfların var olması gerektiğini dile getiren Ataoğlu, vakfedilenlerin değerini bilerek, daha ileriye taşınması için birlik, beraberlik içerisinde olunması gerektiğini söyledi.

Değerlerin geçmişten bugüne taşınmasının birlik ve beraberlik sayesinde olduğunun altını çizen Ataoğlu, “Birlik ve beraberliğimiz sonsuz olsun” dedi.

-Çavuşoğlu: “Bize emanet edilen bu toprakları her manada sapa sağlam tutmak, dünyadaki gelişmiş muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak vazifemizdir”

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir