Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla UBP’nin tepkisini çekti.
Kişmir’in paylaşımı şöyle:
Ankara’nın, son olarak siyasetimize ayar vermek için bazı UBP’li vekilleri çağırdığı yerin adı “Beyaz Ev” olabilir ancak siyasetimizi getirdiği konum açıkçası “Genel ev”dir!..
Evet, basiretsiz siyasilerimiz resmen siyasetimizi ve de irademizi pazarlık masasına yatırmış ve Ankara’nın çıkarlarına meze etmiştir, peşkeş çekmiştir!..
Ankara’nın işlettiği genel ev de siyasetin fahişeliğini üstlenmişlerdir!..
Biliyorum, bu ilk değil ama bu kadar açıktan yapılanca gerçekten de mide bulandırıyor!..
Üstelik tek ve ortak hedefleri, bu toplumun iradesi ile seçilmiş olan liderimiz Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı…
Ankara, gerçek anketi, yani sokağın sesini duyabiliyor…
Nabzı çok iyi ölçebiliyor!..
Üstelik bahsettiğimiz Ankara’daki iktidarı elinde tutan parti olan AKP, şu anda dünyanın belki de en iyi istatistik yapma becerisine sahip olan ilk 5 partisi arasındadır…
Hatta 18 yıldır iktidar olarak kalmayı başaran, başkanlık sistemini halk oylaması ile hayata geçiren, 80 anayasasını halkın onayı ile değiştirme becerisi gösteren AKP, belki de bahsettiğim listenin ilk sırasında yer almaktadır…
O nedenle Akıncı’nın açık ara önde olduğunu ve UBP-HP hükümeti bu şekilde devam ettikçe seçimin ilk turdan dahi bitmesinin mümkün olabileceğini görüyor…
Bu da Ankara’yı korkutuyor!..
Düşünsenize, “Ankara’ya rağmen, Ankara’nın istemediği Mustafa Akıncı, 7 adaylı bir cumhurbaşkanlığı seçimini ilk turdan kazandı”…
Kıbrıslı Türkler için belki de iradesini gasp edenlere karşı böylesine bir sonuç tarihin en büyük cevabı olacaktır ama aynı şekilde Ankara için de tarihin en büyük yenilgisi sayılacaktır!..
Ankara’nın, Kıbrıslı Türklerin iradesi üzerindeki etkisi son bulacaktır…
Ve de artık genel eve çevirdiği adanın kuzeyinde kendine hizmet edecek siyasi fahişe bulamayacaktır!..
Çünkü toplum açıkça “Siyasi fahişelerinizi de istemiyoruz” diyecektir…
Ankara o nedenle bu kadar çok korkuyor…
Adanın kuzeyindeki hakimiyetini kaybetmeyi, varlığının sorgulanmasını ve Kıbrıslı Türklerin kendi ayakları üzerinde durmasını istemiyor!..
Sürekli bağımlılık pozisyonunda kalınmasını, “Yetiş ana” manşetlerinin atılmasını vs otur denilince oturan kalk denilince kalkan bir lidere sahip olunulmasını arzuluyor…
Akıncı resmen tek başına farklı kesimleri aynı noktada buluşturmayı başardı!..
“Akıncı seçilirse Türkiye ile ilişkiler kötüye gidecek”…
İşte birleştikleri nokta ve halka aktardıkları yalan algı bu!..
İşin gerçeği, Akıncı seçilirse Kıbrıslı Türkler tüm dünyaya “Biz buradayız, bu memleket bizim ve biz yöneteceğiz” mesajını verecektir…
Bağımlılıktan bir adım daha uzaklaşacak, birleşik Kıbrıs’a bir adım daha yaklaşacaktır…
Tüm korku işte tam da bundadır…
UBP, KİŞMİR’İ MAHKEMEYE VERİYOR
Öte yandan Ulusal Birlik Partisi (UBP), Basın-Sen Başkanı gazeteci Ali Kişmir’in sosyal medyada yer alan ve UBP Genel Başkanı, Başbakan Ersin Tatar, UBP milletvekilleri ve Türkiye’ye yönelik “ağır hakaretler” içeren yazısını protesto ederek, yazı ve yazarla ilgili tüm yasal yollara başvurulacağını açıkladı.
UBP Basın Bürosu aracılığıyla UBP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, “UBP’nin hiçbir koşulda kendisine yapılan, gerçek dışı, çirkin demokrasinin özüyle bağdaşmayan saldırılar karşısında gerilemeyeceği, Kıbrıs Türk Halkı adına verdiği özgürlük, güvenlik, refah mücadelesinden taviz vermeyeceği, Türkiye ile kardeşçe ilişkileri geliştirmekten vazgeçmeyeceği” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Türkiye’nin, Akdeniz’de kendisi ve Kıbrıs Türk halkının yasal haklarını korumak için büyük bir gayret içindeyken birilerinin Türkiye ve Türkiye ile birlikte hareket edenlere karşı harekete geçtiği kaydedildi. Açıklamada, “Yazıda bazı UBP milletvekillerinin, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığımıza ait Beyaz Ev’de Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi ile yemek yemelerini eleştirmek adına Beyaz Ev’i genel ev, Türkiye’yi genel ev işletmecisi, UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ersin Tatar ile UBP milletvekillerini ise fahişe olarak tanımlayarak hakaret etmiştir. Bir kere vurgulamalıyız ki kötü söz sahibine aittir” denildi.
Birilerinin 11 Ekim seçimlerini bahane ederek Türkiye ile Kıbrıs Türkü’nün arasını açmaya, Türkiye’nin Kıbrıs’ta sıkıntı yaşamasına neden olmaya çalıştığı belirtilen açıklama, şöyle devam etti:
“Hedef, Türkiye’nin Kıbrıs’tan çıkması ve emperyalist güçlerle onlarla işbirliği yapan-Rum-Yunan ikilisinin ada ile beraber Doğu Akdeniz’ a hakim olmasıdır. Maalesef Kıbrıs Türk kimliği ile Türkiye’ye hakaret eden bu zihniyet, AB İle Rum kesiminin masasında yemek yendiğinde ses çıkamıyor ama Türkiye’nin bir temsilcisinin masasında oturuldu mu akla hayale gelmeyecek çirkinliğe başvurabiliyor.
‘Ankara’ya tarihinin en büyük dersini vereceğiz’ diyen bu çarpık zihniyet kendi halkına, kendi devletine karşı suç işlemekten geri kalmazken acaba kimden güç alıyor? Kıbrıs Türk halkı iyi düşünmeli, bu gibilere hangi kisve ile faaliyet gösterirlerse göstersinler tepki ortaya koymalıdır.
Ulusal Birlik Partisi, dünden bugüne Kıbrıs Türk Halkı’nın özgürlüğü, güvenliği, egemenliği için mücadele veren Kıbrıs Türk Halkı’nın partisidir, Anavatan Türkiye ile karşılıklı saygıya dayalı kardeşçe ilişkilerin geliştirilmesinden yanadır ve dış güçlerin maşaları ne yaparsa yapsın, kendini bilmezler, Türkiye ve KKTC düşmanları ne yazarsa yazsın yolundan dönmeyecektir.”
