Menü Altı
Menü Altı

Tatar: Türkiye, KKTC’yle çok daha önemli ilişkiler içine girmeye hazır

Tatar: Türkiye, KKTC’yle çok daha önemli ilişkiler içine girmeye hazır

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Doğu Akdeniz’in önemli bir yer haline geldiğini, Kıbrıs’ın eski Kıbrıs olmadığını, şartların ve koşulların değiştiğini vurgulayarak, “Türkiye daha iddialıdır. Türkiye, KKTC’yle çok daha önemli ilişkiler içine girmeye hazırdır. Bunun mesajlarını veriyorlar” dedi.

Kendisinin bu göreve seçilmesiyle Türkiye kamuoyunda bir rahatlama olduğunu da ifade eden Tatar, “Bundan 25-30 yıl önceki ‘tek yolumuz çözüm, çözümsüz kalırsak yok olup gideceğiz’ noktasından çok farklı bir noktaya gelmiş durumdayız. Evet bir çözüme ihtiyaç olabilir ama alternatifsiz değiliz çünkü KKTC devleti vardır” şeklinde konuştu.

Tatar, KKTC’nin Maraş toprağının sahibi olduğunu, Kapalı Maraş’ın iadesinin artık gündemlerinde olmadığını; şu anda elektriğin oraya nasıl götürüleceği üzerinde bir çalışma yapıldığını söyledi.

Geçen pazar 2. Turu yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyların %51.69’unu alarak KKTC’nin 5. Cumhurbaşkanı seçilen ve Cumhuriyet Meclisi’nde yemin ettikten sonra Cumhurbaşkanlığı görevini Cuma günü devralan Ersin Tatar, Cumhurbaşkanlığı’ndaki mesaisinin ilk saatlerinde Türk Ajansı -Kıbrıs’ın (TAK) sorularını yanıtladı, vizyonunu ortaya koydu.

Cumhurbaşkanı olarak ilk röportajı olması nedeniyle duygularını da paylaşan Tatar, bu makamda olmaktan mutlu olduğunu ancak ‘müdahaleyle kazandı’ yönündeki açıklamaların kendisini üzdüğünü ifade etti.

Partisinin önerisi ve oybirliğiyle alınan kararıyla aday olduğunu anlatan Tatar, “Bir an evvel cumhurbaşkanı olayım diye bir iddiam yoktu ama şartlar öyle gelişti çünkü bu makam önemli, bu makama kimin oturacağı önemli” dedi.

“MUTLUYUM AMA ‘MÜDAHALEYLE KAZANDI’ DENMESİ BENİ ÇOK ÜZDÜ”

Bir yıldır gündemde olan ve hazırlandığı bu makamda olmaktan mutlu olduğunu ancak ‘Müdahaleyle kazandı’ yönündeki açıklamaların kendisini üzdüğünü ifade eden Tatar, şunları kaydetti:
“Bazı arkadaşlarımızın işe farklı bir görüntü vermeye çalışmaları beni çok üzmüştür. ‘Müdahaleyle kazandı’ denmesi çok ağırıma gider. Halk karar verdi, sandığa kimsenin zoruyla oy atılmadı. Bunu herkes biliyor. O bakımdan 5 bine yakın oy farkı küçümsenemez.”

“5-6 YAŞLARINDA DEDEMLE GELİP OYNADIĞIM BU YERDE 60 YAŞINDA CUMHURBAŞKANI OLDUM”

Cumhurbaşkanlığına seçilmesinin kendisi için farklı anlamları olduğunu ifade eden Tatar, çocukluğunun buralarda geçtiğini, dedesi Cemal Müftüzade’nin Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük’ün müsteşarı olduğunu, annesini erken yaşta kaybetmesi nedeniyle kendisini ninesiyle dedesinin büyüttüğünü ve çocukken Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda oynadığını anlattı. “Düşününüz 5-6 yaşında buralarda oynayan o çocuk 60 yaşında Cumhurbaşkanı oluyor ve Cumhurbaşkanlığı sarayına gelip o koltuğa oturuyor” diyerek, bunun da kendisi için anlamlı olduğunu söyledi.
Tatar, Cumhurbaşkanlığında o yıllarda çekilen, annesinin ve kendisinin Dr. Küçük’ün eşi Süheyla Küçük’ün yanında yer aldığı eski bir fotoğrafı da paylaştı.
Duygularını aktarırken, “Beni herkes tanıyor, halk insanıyım. Çok çalıştım, çok emek verdim. Yılarca yurt dışında gerek İngiltere gerekse Türkiye’de… 40 yaşında ülkeye döndüm. Dönmek de bir başarıdır çünkü düzeni bozup da geldim” diyen Tatar, döndükten sonra yaptığı çalışmalar, bulunduğu yerleri anlattı. “Muhaliflerimle de çalıştım, oy vermeyenlerle de çalıştım, dolayısıyla bu anlamda halkı kucaklayabileceğime inanıyorum. Her tarafla bağlantılarım ve diyaloğum vardır” şeklinde konuştu.

“PANDEMİYE RAĞMEN KAZANDIM”

Seçimi pandemiye rağmen kazandığını söyleyen Tatar, koronavirüs salgınında yaşanan sıkıntılı süreç nedeniyle kazanamayacağı ve çekilmesi yönünde yakınlarından telkinler de aldığını ama hedefinden vazgeçmediğini söyledi. Tatar şöyle konuştu:
“Bir pandemi yönettim ben. Çok büyük hasar oldu. Tüm dünyada olduğu gibi bizde de oldu. Dünya kadar insan işini kaybetti, esnafın sıkıntısı hat safhada, dövizin artmasıyla alım gücü bir kez daha düştü. Bütün bunlar seçim propaganda süresi içerisinde bana mal edilmeye çalışıldı çünkü başbakan, hükümeti yöneten ben. Hepsini göğüslemeye çalıştım. Ama onu konuşan yok; Tatar bu seçimi pandemiye rağmen kazandı.
Hatta bazı kişilerin nisanda kazanabilirdin ama pandeminin vurmasıyla bu kadar sıkıntı varken sen bu seçime girme kazanamayacaksın diye en yakınlarımın telkini oldu. Ben de dedim ki benim bu saatten sonra bu hedeften vazgeçmem doğru olmaz. Bir yola girdik bu yolu şerefimizle, haysiyetimizle tamamlarız. Kazanamasak da söyleyeceklerimiz vardır. Vaatlerimiz, yapacaklarımız vardır. Neticede bu irade sandıkta ortaya çıktı. Ben beklerdim buna saygı gösterilsin ama bazıları bu sandık halkın iradesini temsil etmezmiş gibi açıklamalar yapıyorlar. Bu gerçekten beni çok üzmüştür”

“KARŞIMDA CİDDİ BİR FİGÜR VARDI… BUNA RAĞMEN KAZANMAM BENİM ADIMA BÜYÜK BİR BAŞARI”

Cumhurbaşkanı Tatar, seçimin ardından gelen “müdahale” söylemlerini hak etmediğini vurgularken karşısında ciddi bir figür olduğunu ve onu da selamladığını ifade etti. Tatar şunları kaydetti:
“Karşımdaki insanı da selamlıyorum. Sayın Akıncı bugün benden farklı bir görüşü olabilir, politikada farklı cephelerde yarışmış olabilir ama bugün baktığınızda, dün kendisinin özgeçmişinde de gördünüz, 45 yıldır siyasette bulunan bir kilşi. Bu az hizmet değil… Yani karşımda ciddi bir figür vardı ve bazı oylar oraya gitti. Başka partilerden ciddi oylar da oraya gitti ve bir kamplaşma oldu. Dolayısıyla buna rağmen kazanmam benim adıma büyük bir başarıdır diye düşünüyorum. Bunu söylemiyorlar, beni yıpratmak için müdahaleyle kazandı diyorlar. Hak etmedim ben bunu.”

“BEN SİYASETE GİRELİ 10 YIL… “

Kendisinin siyasete gireli 10 yıl olduğunu ve o günlerde Cumhurbaşkanı olacağının aklından hiç geçmediğini samimiyetle ifade eden Tatar, Milletvekili seçilmesi ve ardından Maliye Bakanı atanması sürecini anlatırken “Derviş Eroğlu’na çok teşekkür etmek istiyorum. Derviş Eroğlu beni elimden tutmasa ben bu bugünlere gelemezdim. Yani gözlerim dolar ” dedi.
Maliye Bakanlığı, Başbakan, parti genel başkanlığı derken önünün açıldığını, aday sensin denildiğini ancak kendisinin ilk başlarda geri durduğunu, çünkü Kudret Özersay’ın Cumhurbaşkanlığı konusunda büyük beklentisi olduğunu anlatan Tatar, “pek de bir an evvel cumhurbaşkanı olayım diye bir iddiam yoktu ama şartlar öyle gelişti çünkü bu makam önemli, bu makama kimin oturacağı önemli. Ben önce bir yoklama da yaptım ama Özersay’ın bizim taraftan tam bir desteği olamayınca benim adaylığım kaçınılmaz oldu“ şeklinde konuştu.

Tatar, bir insanın gelebileceği en üst makam olduğuna işaret ettiği Cumhurbaşkanlığı’na gelmesinde emeği olan halka ve destek veren herkese teşekkür etti.

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir