Menü Altı
Menü Altı

Tarım Dairesi’ne göre yerli ürünlerde kirlilik AB seviyesinde

Tarım Dairesi’ne göre yerli ürünlerde kirlilik AB seviyesinde

Tarım Dairesi Bitki Koruma Şube Amiri Dr. Emine Kocadal, denetimler ve çiftçi eğitimlerinin sonucunda yerli ürünlerdeki kirlilik oranının AB seviyesine gerilediğini belirtti.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı basın bürosundan yapılan açıklamaya göre Dr. Kocadal, kamuoyunda gıda güvenliği konusunda yapılan eleştiriler üzerine açıklamalarda bulundu.

“Kirlilik oranı yüzde 2.1’lere kadar düştü”

Kocadal, “Bitkisel ürünlerde yapılan gıda güvenliği denetimleri yerli üretim yani tarladan ve ithal ürünlerden numune alınarak pestisit kalıntı analizleri yaptırılmaktadır. Haftada yaklaşık olarak 60 adet yerli ve ithal üründe pestisit kalıntı analizi yaptırılmaktadır. Denetimlerin ve çiftçi eğitimlerinin sonucunda yerli ürünlerdeki kirlilik oranı yüzde 2.1’lere kadar düşmüştür. İthal ürünlerde ise bu oran yüzde 6 civarındadır. Bu kirlilik oranı AB’de yüzde 2 civarında iken 3. ülkelerde yüzde 6.5’tur” dedi.

“2016 yılında bin 310 yerli ve bin 981 ithal ürünün analizi gerçekleştirildi”

Her cuma haftalık analiz sonuçlarının üretici adı, ürün adı ve ürünün akıbetine ilişkin verilerin şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşıldığını vurgulayan Dr. Emine Kocadal şöyle devam etti:

“2016 yılında bin 310 yerli ve bin 981 ithal ürünün analizi gerçekleştirildi. 1310 yerli üründe yüzde 2.13 ve ithal üründe ise yüzde 6.36 oranında kirlilik tespit edilmiştir.

Bilinçsiz açıklamalarla halkımızın tükettiği ürünlere olan güveni sarsanlar bilmelidir ki AB standartlarına göre uygun olmayan kirliliği tespit edilen ithal ürünler imha veya menşeye iade yöntemleri ile tüketiciye sunulmadan piyasadan uzaklaştırıldıklarından; yerli ürünlerde ise kirlilik görülmesi halinde imha veya bir hafta hasadı durdurma yöntemi uygulandığından bir üründe limit üstü kalıntı çıkması halk sağlığının tehlikeye sokulduğu anlamını bu yüzden taşımamaktadır. Analiz raporları yerli ürünlerin AB ortalamalarında olduğunu göstermesine rağmen bazı çevrelerin bunu yanıltıcı şekilde yansıtması gerek üreticimize gerekse tüketicimize zarar vermektedir.”

“2015’te yüzde 2.55 olan limit üst kalıntı oranı 2016’da yüzde 2.13’e geriledi”

Üreticiye yönelik gece eğitimlerinin yoğunlaştırılması ve her hafta cuma günü yayınlanan analiz sonuçlarının 2015 yılında yüzde 2.55 olan limit üst kalıntı oranını 2016 yılında yüzde 2.13’e gerilettiğine dikkati çeken Tarım Dairesi Bitki Koruma Şube Amiri Dr Emine Kocadal, söz konusu olumlu gelişmelerin  göz ardı edilerek halkı tedirgin etmenin kime faydası olduğunu sordu.

Dr. Kocadal, Bitki Sağlığı Yasası’nın yürürlükte olmasına rağmen bazı çevrelerin yeterince bilgi sahibi olmadan açıklamalarda bulunduğunu belirterek, yasal mevzuatla ilgili de detaylı bilgi verdi.

Yasal mevzuat

Dr. Kocadal, ülkenin bitki sağlığı ve gıda güvenliği mevzuatını AB mevzuatına uyumlaştırılması çalışmaları çerçevesinde 2014 yılında Genel Gıda ve Yem Yasası’nın  yürürlüğe girdiğini vurgulayarak, “Bu yasa altında Gıda Güvenliği Risk Değerlendirme Kurulu oluşturuldu. 2016 yılında Bitki Sağlığı Yasası yürürlüğe girdi.Taslak olarak hazırlanmış AB uyumlu diğer yasalar ise; Bitki Koruma Ürünleri Yasası, Hayvansal Kökenli Olmayan Birincil, İşlenmemiş ve Belirli İşlenmiş Ürünlerin Hijyeni ve Resmi Kontrolleri Yasası, Tarımsal Karantina Tüzüğü (Bitki Sağlığı Yasası Altında) söz konusu yasa ve tüzük taslakları hazırlanmış olup, AB uyum çalışmaları çerçevesinde seçilmiş AB uzmanının çalışmalara katılımı ile son şekli verilecektir” ifadelerine yer verdi.

Dünyanın birçok ülkesinde tarım bakanlıklarının gıda güvenliği ve denetimleri konusunda yetkili olduğunun altını da çizen Dr. Emine Kocadal, ABD ve Türkiye’de de uygulamanın böyle olduğunu kaydetti.

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir