7 Ocak gecesi sandıktan bazı beklenmeyen sonuçlar çıkabilir. Soğukkanlı olunuz. Kısa sürede taşlar yerine oturacaktır.
Oyunu vermeyen çocuğunun boğazından çalar.
Karma oy kullanmakla ilgili en ufak bir şüpheniz varsa, kendinize en yakın gördüğünüz partiye mühür vurunuz. Oyunuzu yakma riskini asla göze almayınız.
Görünen o ki 7 Ocak’tan sonra bu ülkede ‘’hukuk’’ daha etkili olacak. Ama unutmayın, esas görev her zaman vatandaşındır.
Seçim sürecinde Kıbrıs konusunun neredeyse hiç konuşulmamasının detaylıca incelenmesi gerekir.
Eskiden seçimlerde sağ-sol tartışmaları yaşanırdı. O da bitti…
Son dönemlerde ‘’KKTC seçimlerine TC etkisini’’ hiç bu kadar minimum düzeyde görmemiştik. Bu iyi bir gelişme.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ‘’tarafsız olacağım’’ dedi, tarafsız kaldı. Bir de 2013 seçimini hatırlayalım…
Kim ne derse desin her partide kesmeler yaşanıyor. Kimisinde az, kimisinde çok. Ama yaşanıyor.
‘’KKTC’de demokrasi yoktur’’ diyenle sabaha kadar tartışırım. Bu memlekette demokrasi dünyadaki çoğu ülkeden daha ileridedir.
Birçok ülke, özellikle de Türkiye, basın özgürlüğü konusunda sıkıntılar yaşarken bizim basın maşallah uçtu. Basın özgürlüğünü geçtim, bizde basına denetim lazım. O derece…
Bana kime oy vereceğimi soruyorlar. Bir tek kişiye bile kime oy vereceğimi söylemedim. Kime oy vermesi gerektiğini de söylemedim. Medyada yer aldığım sürece de bundan vazgeçmem.
Ama kime oy vermeyeceğimi söylüyorum… Hırsıza, dolandırıcıya, kul hakkı yiyene benden oy yok. Onlara değil oy, günahımı bile vermem.
Bu ülke iyi yönetilmesi halinde çok daha ileriye gidebilir. Buna inanın…
Propaganda dönemi süresince neredeyse her parti aynı konulardan bahsetti. Daha iyi sağlık sistemi, daha iyi eğitim sistemi, daha iyi çevre, daha iyi yollar, daha iyi alt yapı. Peki, fark nerede? Kimin yapabileceğinde…
Hatırlayalım: 2015 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Derviş Eroğlu rakipleriyle (BRT hariç) hiçbir programa çıkmamıştı, seçimi kaybetti.
Bazı siyasi partiler ‘bu seçim bir nevi referandumdur’’ diyor. Katılıyorum. Bu seçim, düzenden memnun olanlarla olmayanlar arasında bir referandum niteliğindedir.
Bu seçim de gelecek, bu seçim de geçecek. Boş yere birbirinizi üzüp, kırmayın. Annan Planı döneminden beri küs olan arkadaşlar tanıyorum. Değmez…
