Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri ve Girne Milletvekili Jale Refik Rogers, katıldığı programda tüm dünyayı alarma geçiren corona virüsüyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün “uluslararası kamu sağlığı acil durumu” ilan etmesini de değerlendiren Rogers, her sene yeni bir virüsle karşılaşıldığını ve bilinmediği için de paniğe neden olduğunu ifade etti: “Geçmişte de kuş gribi, domuz gribi gibi salgınlar oldu. İlk başladığında korku yaratmış olsa da şimdi domuz gribi neredeyse günlük hayatın bir parçası oldu. Bu sene de corona virüsüyle karşı karşıyayız. Corona virüsünün de tipleri vardır. Bizlerin nezle olarak bildiğimiz hastalığa sebep de yine corona virüsüdür. Şu anda Devlet Hastanesi’ndeki genetik laboratuvarında, domuz gribi, corona virüsünün alt tipleri gibi üst solunum yolları enfeksiyonlarının testi yapılabiliyor. Bu yeni bir tür ve bir salgın durumu söz konusu. Gerek genetik laboratuvarında çalışan uzmanlar gerek enfeksiyon ve klinik mikrobiyoloji uzmanları takibini yapıyor. Önemli olan, virüs Ada’ya gelirse bunu tespit edebilmek. Girişimlerimizi yaptık. Yeni bir virüs olduğu için ticari bir test kiti henüz yok. Bunun çalışmaları Türkiye’de referans laboratuvarında başladı. Biz de ilk etapta örneklerimizi oraya göndereceğiz. Buraya da çok fazla vakanın gelmesini de beklemiyoruz. Eğer bu daha büyük bir salgına dönüşürse; ki umarım dönüşmez, gerekirse burada da aynı testleri burada da yapmaya başlayacağız.”
Aynı zamanda moleküler biyolog olan Jale Refik Rogers, şu anda ölümcüllük anlamında büyük bir sıkıntı olmadığını söyledi. Genel Sekreter açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Asemptomatik kişilerin virüsü taşıyıp yayabilmesinin verdiği bir sıkıntı var. Kuluçka süresi 14 gün. Bir panik havası var ama ben bunu çok da doğru bulmuyorum. Sıradan bir grip vakasını corona virüsü mü diye sorgulamaya başladık. Elbette gerekli önlemler alınmalı, alınıyor da. Bu aylar gribin en çok görüldüğü dönem. Kışa girerken; özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin grip aşısı yaptırmasının önemli olduğu söylemiştik. Bu tür salgınlardan kaçınmak için koruyucu önlemler almak çok önemlidir. Grip aşısı olmak bu süreçlerin kolay atlatılmasına da yardımcı olur.”
Genel Sekreter Jale Refik Rogers, gelen soru üzerine İmar Planı’na ilişkin süreci değerlendirdi. “Halkın Partisi’nin duruşu çok net” diyen Rogers, süreci ve görüşlerini şu sözlerle aktardı: “İçişleri Bakanı’mız bir söz verdi; 31 Aralık 2019’a kadar İmar Planı bitecek dedi. Sürecin de iyi ve doğru yürütüldüğünü düşünüyorum. Çok katılımcı bir süreç izlendi, tüm paydaşlar her zaman toplantılara davet edildi, fikirleri alındı. Ülkesel fiziki koşuluna göre bu üç bölgenin birlikte planlanması çok önemliydi. Bilimsel verilere dayanılarak bir plan ortaya koyuldu. Söz verilen tarihte bitirildikten sonra belediyelerin de onayıyla Birleşik Kurul’dan geçirildi. Müteaahitler Birliği, Mimar Mühendisler Odası gibi birçok paydaşın da olumlu görüşüyle tamamlandı. İmar Planı’nın Başbakanlık tarafından resmi gazetede yayınlanmaması bizim için kabul edilebilir bir şey değil ama bu ülkenin hükümete, hükümette istikrara ihtiyacı var. İmar Planı’yla ilgili bizim için önemli olan Fasıl 96’ya dönülmemesiydi. Eğer dönülseydi, bölge için çok ciddi bir tahribat anlamına gelecekti. Bunu engelleyebildiğimiz için mutluyuz. Emirnamenin yürürlükten kalkmasıyla İmar Planı’nın yürürlüğe girmesi çok önemlidir. Bizim yaptığımız tüm çalışmalar bu yöndedir. Koalisyon ortağımızın kendi çalışmalarını tamamlamasını bekliyoruz. Belli görüşler ortaya koymak istediler. Emirnamenin yürürlükte olması bölgenin koruma altında olduğunu gösteriyor. Bölge halkları da planı benimsenmiş durumdadır.”
Tek başına iktidarda olmamanın icraatları yapabilme konusunda bağlayıcı olduğunu ifade eden HP Girne Milletvekili, “Gönül isterdi ki; tek başımıza iktidara gelebilelim, İmar Planı’nı, kamu reformunu, vatandaşlık yasasını geçirebilelim ve bu ülkede her şeyin değişebileceğini topluma gösterebilelim. Seçime girerken de bu taleple yola çıkmıştık. Bugün 9 milletvekiliyle inandığımız ve toplum yararına olduğunu düşündüğümüz şeyleri söylemeye ve yapmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin görüşlerini de paylaşan HP Genel Sekreteri, bunun bir yarış olduğunu, aday olmak isteyen herkesin aday olabileceğini belirtti: “Partimiz bu işi en iyi yapabilecek kişiyi destekleme kararı aldık. Şahsen bilgi ve donanım olarak o görev için en doğru ismin Kudret Özersay olduğuna inanıyorum.
Kudret Özersay bu konular için uzun yıllardır fikir üreten bir isimdir. Maraş açılımı, işbirliği konularında kafa yoran bir kişidir. Brexit konusu ilk gündeme geldiğinden itibaren de KKTC için bir fırsat olabileceğini konuşmaya başlamıştık. Bugün gündemine aldığı bir konu değildir. Son Londra ziyaretinin de oldukça olumlu ve verimli geçtiğini takip ediyoruz. Bugüne kadar onun politikalarını takip edenler bu konulara verdiği önemi de biliyor. Biz Halkın Partisi olarak 2 yıl önce İngiltere’ye giderek Lordlar Kamarası’nda toplantıya katılmıştık. Meclis’e ve hükümete girmeden bu temaslar zaten başlamıştı. Sayın Özersay uzun zamandır bu çizgide yürüyor.”
