Özdenefe: “Vahim ve gülünç”
Çeler: “Özgürgün’ün demokrasi anlayışı kıt”
CTP Girne Milletvekili Fazilet Özdenefe ve TDP Girne Milletvekili Zeki Çeler, dörtlü koalisyon görüşmeleri için “sivil darbe” ifadesi kullanan UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’e, UBP-DP koalisyonunun nasıl kurulduğunu hatırlattı.
Özdenefe, Özgürgün’ün “sivil darbe” yorumunu vahim, gülünç ve gerçeklerden uzak bir ifade olarak yorumlayarak “Anayasa ortadır, seçim sonucu ortadadır. Sayın Özgürgün eğer hükümeti kurabilecekse, -kuramayacağını bilerek kurarım da demez herhalde- kuramayacaksa cumhurbaşkanı 2. alternatife gitmek zorundadır. Ülkeyi daha fazla bekletmeye kimsenin lüksü yoktur” dedi.
Çeler ise “Daha önce Özgürgün ‘DP ve 4 bağımsız bizi destekleyecek’ dedi ve hükümeti kurma görevini aldı” dedi. Çeler, “Zamanında kendileri devşirmelerle, istifalarla koalisyon kurarken demokrasiydi de… Şimdi de CTP, TDP ve HP’nin UBP’yle hükümet kurmak istememesi bizim demokratik hakkımızdır. Başbakan siyaset okudu ama bu sözleri gösterdi ki demokrasi anlayışı kıttır” ifadelerini kullandı.
Özdenefe ve Çeler bu akşam Kıbrıs Genç TV’de Mustafa Alkan’ın hazırlayıp sunduğu Seçim Meydanı programına konuk oldu.
Her iki milletvekili de partilerinde bu akşam yapılan parti meclisi toplantılarının ardından katıldıkları Seçim Meydanı’nda alınan kararlarla ilgili bilgi verdi ve genel başkanları yetkilendirdiklerini anlattı.
TDP Girne Milletvekili Zeki Çeler, dörtlü koalisyonun ülke için bir ilk olacağına işaret etti.
CTP Girne Milletvekili Fazilet Özdenefe de, dörtlü koalisyonda yer alacak partilerden ikisinin Meclis’te grubu bulunmayacağı için kolay bir hükümet formülü olmayacağına işaret etti ve ülkenin istikrara ihtiyaç duyduğunu, dörtlü koalisyonda yer alacak partilerin doğru zeminde rasyonel hedeflerde buluşurlarsa çok da iş yapılabileceğini vurguladı.
Özdenefe, “Dörtlü koalisyon güllük gülistanlık değil ama halkın da ortaya koyduğu bir aritmetik var. Erken seçime gitme maddi manevi külfet. Şu anda hükümetin kurulup bütçenin ivedilikle geçirilmesi gerekir” dedi.
Hüseyin Özgürgün’ün “sivil darbe” yorumunu vahim, gülünç ve gerçeklerden uzak bir ifade olarak yorumlayan Özdenefe, özetle şunları söyledi:
“Anayasa ortadır, seçim sonucu ortadadır. Cumhurbaşkanı, hükümeti kurabileceğine, güvenoyu alabileceğine inandığı bir grup başkanına bu görevi verecektir. Sayın Özgürgün eğer hükümeti kurabilecekse, -kuramayacağını bilerek kurarım da demez herhalde- kuramayacaksa cumhurbaşkanı 2. alternatife gitmek zorundadır. Ülkeyi daha fazla bekletmeye kimsenin lüksü yoktur.
Cumhurbaşkanı daha önce hükümeti kurma görevini 21 milletvekili olan CTP’ye değil UBP’ye verdi. O zaman Özgürgün Akıncı’yı hükümeti kurabileceğine dair tatmin etmesi nedeniyle görevi almıştı.”
TDP Milletvekili Zeki Çeler de bu konuda şöyle konuştu:
” Daha önce Özgürgün DP ve 4 bağımsız bizi destekleyecek dedi ve hükümeti kurma görevini aldı. Cumhurbaşkanı Akıncı o zaman partileri aradı, 4 bağımsızı da tek tek saraya çağırdı ve görevi Özgürgün’e verdi. Sivil darbe demek sokaklara dökülmektir. UBP hükümeti kurabilecek bir pozisyonda olsa kurardı.
Zamanında kendileri devşirmelerle, istifalarla koalisyon kurarken demokrasiydi de… Şimdi de CTP, TDP ve HP’nin UBP’yle hükümet kurmak istememesi bizim demokratik hakkımızdır. Başbakan siyaset okudu ama bu sözleri gösterdi ki demokrasi anlayışı kıttır.”
UBP’nin yüzde 36’ya yakın oy almasının nedeninin en az 10 bini haksız verilmiş 12 bin vatandaşlık, verdiği vaatler, geçicilerin kadrolanmasıyla ilgili attıkları son adım olduğu görüşlerini ifade eden Zeki Çeler, kendilerinin de boykotçuların neden sandığa gitmediği noktasında özeleştiri yapmaları gerektiğini söyledi.
CTP Milletvekili Özdenefe, UBP’yle koalisyona girmelerinin mümkün olmadığını seçmene daha sandığa gidip oyunu kullanmadan söylediklerine işaret ederek “Bizim görmediğimiz farklı bir aritmetik varsa söylesin. Hükümeti kurma konusunda birinci sırada bu görevi alacak kişi Özgürgündür, aksini söyleyen yoktur. Biz geçen haftaki PM’de hafta gerekmesi halinde farklı formüller için sorumluluk alacağımızı söyledik. UBP de DP ile görüşüyor. Ülkenin 15 gün daha 2 ay daha kaybedecek zamanı yoktur” diye konuştu.
Yeni kurulacak hükümetin önceliklerinin bütçenin geçirilmesi, kamu reformu yapılması, müşavir yaratılmasının önüne geçmek için ilgili yasada kısa bir cümle eklemekle düzenlemeye gidilmesi olması gerektiğini anlatan Özdenefe, CTP’nin hükümette bulunduğu dönemde müşavir yaratmama kararı nedeniyle atamalarda zorlandığını, bu konuda bir yasal değişiklik hazırlayıp UBP’ye de verdiklerini anlattı.
Özdenefe, “İnsanların siyasetten beklentisi yerlerde sürünüyor. Bir kısmı sandığa gitmedi, ya da gidip cezalandırmak için UBP’ye oy verdi. Bir de şaibelerle ilgili gerekeni yapamadık. CTP de dahil ne gerekirse yapılmalı. Yolsuzlularla ilgili ciddi beklentilerim var” ifadelerini kullandı.
CTP’nin başarısız olma riski konusundaki soru üzerine Özdenefe, “Risk alacağız tabi ki çünkü halkımız varoluş mücadelesi veriyor” dedi.
TDP Milletvekili Çeler de yeni kurulacak koalisyon hükümetinin en temel görevinin siyasete güveni sağlamak, her noktada hesap sorabilmek olması gerektiğini söyledi.
“Ortak akıl, Kıbrıslı Türklerin uluslararası alanda hak ettiği yeri alması, bir anlaşmada kaybeden taraf olmamak için inanıyorum ki bu dörtlü hemfikir olacak. Bu toplumun iyiliği, refahı için doğru adımlar atılacak” diyen Çeler, dörtlü koalisyon için yarından itibaren daha resmi görüşmelerin başlayacağını bildirdi.
Çeler, “Vatandaşlık, müşavirlik, hesap sorma, kamu reformu, laik ve demokratik eğitim, trafik güvenliği, yeni hava yolu şirketi için zemin hazırlama, çevre bilinci, sadece insanı değil doğayı da düşünecek adımlar atılmalı. Kıbrıs konusunda biraz yumuşamamız lazım. İyi niyetli düşüneceğiz ki iyi olsun. Her şeyde art niyet aranmasın, yaşanan tecrübeleri dikkate almalıyız” dedi.
Kurulması muhtemel CTP-HP-TDP ve DP dörtlü koalisyonunun bir restorasyon hükümeti olması gerektiğini ifade eden Çeler, “Hem güven yaratacak hem de denetlemenin sadece halkta olduğunu hissettirecek. Belli yetkilerin belli dönemlerde aktarıldığını hatırlatacak bir hükümet… Ama günü kurtaracak bazı dokunuşlar da olacak. Biz artık 2025’te ne olacağını konuşmalıyız. Keşke turizm eğitim ve sağlık politikalarını 50-60 yıl sonrayı düşünerek planlasalardı” dedi.
Çeler: “Ekip olarak başarısız olduğumuzu kabul ettik”
Çeler, seçimin ardından TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit’in istifasının söz konusu olup olmadığı ve buna yorumunun sorulması üzerine, “Biz hepimiz başarısız olduğumuzu ekip olarak kabul ettik. Özyiğit aday listesini toparlamada çok ciddi adımlar attı. Lefkoşa’da başkanın bile üzerinde oy alabilecek adaylar çıkardı. Emeği göz ardı edilemez. Sandıktan çıkan bir başarısızlık var ama adayların belirlenmesinden sonraki yürüttüğü liderlik, bunun konuşulmamasını sağladı. 2013’te o hava vardı çünkü o zaman liderlik sorunu vardı. Sayın Özyiğit ciddi bir liderlik sergiledi. Girne’de 510 oy arttı, ben kendimde de başarısızlık görürüm. Parti içinde Özyiğit’e karşı bir tavır yok” diye konuştu.
Çeler, Çatalköy-Girne yolu ile Alsancak-Lapta çift şerit yolunun genişlemesinin trafikte rahatlama sağlayıp sağlamayacağının görüleceğini belirterek Girne içindeki trafiğin, iş ve okul giriş çıkış saatlerinde tam kaosa dönüştüğünü vurguladı.
“Toplu taşımacılık sağlanmalı. Toplu taşımacılığı insanların hayatına sokabiliriz” diyen Çeler, rantabl değil diye insanların kaosa sürüklendiğini belirtti.
CTP Girne Milletvekili Fazilet Özdenefe e “Planlayarak alışkanlıklarımızı yönlendirebiliriz. Nüfusumuz ve coğrafyamız belli” ifadelerini kullandı.
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, Türkiye’nin CTP’ye bakışının eskisi gibi olmadığını, mali protokoller imzalayıp kredileri alma konusunda kendilerini hazır ve vakıf hissettiklerini söyledi.
“Emirnameler Başbakan’ın dediği gibi ucube değil. Doğru imar planlarıyla ülkesel fizik planla bölgelerin ihtiyaçlarına göre planlama yapılmalı” diyen Özdenefe, “Ülkeye dair umudumuz var ki siyasetin içindeyiz” ifadelerini kullandı.
STÖ’ler, paydaşlari belediye ve şehir planlamanın Girne’yi ortak bir stratejiyle yeniden planlaması gerektiğini kaydeden Özdenefe yapılaşmanın artık durdurulmasının şart olduğunu belirtti.
