Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Dr. Sıla Usar İncirli, mecliste salgın kapsamında alınan önlemleri sert eleştirerek, hükümetin ‘Bekleyip, göreceğiz’ mantığıyla hareket etmesinin son derece yanlış olduğunun altını çizdi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün virüsle ilgili yapmış olduğu açıklamasında salgına karşı önlemler alıp, hazırlıklı olunması gerektiği konusuna vurgu yapan İncirli’nin konuşması şu şekildedir:
“Zamanın geçmesini bekleyerek önümüzü görmemiz mümkün değildir. Bu virüs, ülkemize geleli 45 gün geçti. DSÖ, bu virüsü pandemi ilan edeli 6 hafta geçti. DSÖ bekleyin demiyor, hazırlık yapıyor. Beklemekle bu virüs ortadan kalkmaz. -DSÖ hazırlık yapın diyor çünkü bu küresel salgının ne zaman biteceği belli değil. Ancak aşı bulununca bu salgın ortadan kalkacak ve bunun içinde 1,5 yıllık bir süreye ihtiyaç var. Aşı bulununcaya değin dünyada normalleşme mümkün değildir. Bu hükümetin, bugün yaptıkları ya da yapmadıkları bu toplumun geleceği etkilenecek. Biz eksikliklerimizi giderip, hazırlıklarımızı yapmadıktan sonra, ekonomik olarak zararımız çok daha büyük olacak. Bu sürecin yaklaşık 2 yıllık bir süreç olduğunu dikkate alarak hazırlığımızı yapmalıyız.”
“HALA DAHA İNCİR İPİ GİBİ UZAYAN BİR SÜREÇ VAR”
“28 Ocak’ta bir pandemi hastanesi oluşturulması gerektiğini söylemiştik ama hala daha incir ipi gibi uzayan bir süreç var. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi amiral gemisidir dedik. Sağlık hizmetlerini buradan almayın dedik ama dinletemedik. Kolan hastanesine taşıdınız sağlık hizmetlerini, başarılı olamadınız tekrardan Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne geri taşıdınız. Pandemi hastanesi yapılması gereken ana unsurdur ve yapılmalıdır. Bu ülkenin sağlık fonunda biriken paraları ve kaynakları vardır. Bir hastaneyi yapamayacak durumdaysa bu devlet oturup düşünmemiz lazım. Pandemi hastanesini ne zaman bitireceksiniz? Bu pandemi hastanesi bitirilene kadar Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi içerisindeki salgın bölümü daha fazla hastaya hizmet vermek zorunda kalırsa ne yapacaksınız? Bütün bunları planladınız mı?”
“TOPLUMUN EN BÜYÜK DÜŞMANI SALGIN DEĞİL, KÖTÜ YÖNETİMDİR”
“Strateji ve plan yapmak insan tarihi kadar eski bir meseledir. Bu nedenle bu ülke hem strateji hem de planlama görmek istiyor. Eğer covid-19 hasta rakamları artarsa yine diğer bölümlerdeki doktorlara ‘Pılınızı pırtınızı toplayıp başka yere gidin’ mi diyeceksiniz? Laboratuvar imkânlarımızı artırmamız gerekiyor. Gerekli standart oluşturulması gerekiyor. O zaman Mağusa’da farklı, Lefkoşa’da farklı sonuç çıkmaz. Biz ülkedeki herkese test yapın demiyoruz. Şikayeti olan herkese test yapın ama elzem işyerlerinde çalışan tüm kamu ve özel sektör çalışanlarına da bu testleri yapmalısınız. Türkiye Cumhuriyeti’nin çok uygun fiyata, çok yüksek teknolojili bir test kiti ürettiğinden haberiniz var mı? Bu kitin Dünya Sağlık Örgütü tarafından da uygun görüldüğünü biliyor musunuz? Kit sayısını artırmak için Türkiye ile bu konuda bir girişiminiz var mı? Toplumun en kötü düşmanı salgın hastalıklar değil kötü yönetimlerdir. Eğer bu salgından kurtulmak istiyorsak öncelikle doğru adımları atmalıyız.”
