Açıklama şu şekilde:

“Ülkemizin gündeminde bir çok konu varken, Dome Otel konusu uzun bir süredir ülkenin gündemini suni manipülasyon yöntemiyle meşgul etmektedir. Hükümette girdikleri seçimi muhalefette tamamlayan ana muhalefet partisinin gündemi meşgul etmek adına yaptığı anlamsız muhalefet kamuoyunun aklını karıştırma çabasından başka bir şey değildir. Ülkemizin başarı ile yönetilen bir işletmesinin kira sözleşmesinin uzatılmasını konuşmaktan daha önemli konuşulması ve çözülmesi gereken ciddi sorunları vardır.

Vakıflar Idaresi, ülkemizde birçok arazinin ve binanın mülkiyetini elinde tutmakta, bu mülklerde birçok ekonomik aktivitenin yapılmasına olanak sunmaktadır. Bu yatırımların arasında büyük riskler alınarak kurulan üniversiteler, turizm tesisleri ve işletmeler vardır. Ve bu tesisler UBP iktidarı döneminde, sadece 2017 yılında defalarca ihalesiz olarak kiralama yapılmıştır. Dome Otel konusunda ihaleye çıkılması gerektiğini söyleyen, “ekonomiyi iyileştireceği” iddiasında bulunan ana muhalefet partisinin tüm bu yatırımların ve gelecek yatırımların geleceğini riske atarak, yatırım için güven vermeyen bir ortam yaratarak ekonomiyi nasıl iyileştireceği merak konusudur. Ülkemizde bulunan tüm kurumların verimli çalışabilmesi, anayasaya olan bağlılıkla doğru orantılıdır. Bu bağlamda geçmiş dönemlerde bir çok yolsuzluk dosyasına bakmak ve kamu kurumlarını denetlemekle yükümlü olan Sayıştay Başkanlığı, bu görevi ifa etmek yerine Dome Otel konusuna yetkisi olmamasına rağmen taraf olmaktadır.

Ülkemizin kanayan yarası haline gelen yolsuzluk dosyalarının sonuca ulaştırılması konusundaki kamuoyu talebini görmezden gelen ve sonuçlandırmayan Sayıştay Başkanlığı, aniden Dome Hotel hakkında açıklamalar yaparak kafalarda ciddi soru işaretleri yaratmıştır. Aynı emek ve enerjinin yolsuzluk dosyalarında harcanmasını da dilerken, Sayıştay Başkanlığı’nın özerk ve tarafsız bir kurum olması gerektiğini hatırlatmak isteriz. Bununla birlikte Vakıf mantığıyla yürütülen ve kar amacı gütmeyen bir kurum olmasına rağmen Vakıflar İdaresi adına Genel Müdür, bu konu hakkında sosyal medyaya ücretli ilan verilmesine izin vererek konunun gereksizce tartışılmasına imkan tanımış, bu da Vakıflar İdaresi’nin tarafsızlığına gölge düşürmüştür. Buradan tüm paydaşlara hatırlatmak isteriz ki, Vakıflar İdaresi sadece vakıf mallarının idaresini yapmakla yükümlü olup, kalan tüm yatırımların adresi ilgili bakanlıklardır. İroniktir ki, bu konu aynı zamanda bir muhalefet milletvekili tarafından da doğru şekilde ele alınmamış ve bahsekonu milletvekili Vakıflar İdaresi’ne “lisedeki sevgilisine mektup yazar gibi bir belge ile”, “bu benim teklifimdir” diyerek Dome Otel için bir teklif sunduğunu iddia etmiştir. Vakıflar İdaresi Dome Otel için ihale mi açmıştır? Bu ciddiyetle bağdaşmayan hareket, biz gençlerin gözünde ancak ülkemize olan inancımızı sarsmakta, ülkeye dönme planı yapan gençleri ülkelerinden uzaklaştırmaktadır.

Ana muhalefet partisi UBP’nin devlet içerisindeki “kadrolarını” kötüye kullanarak, ülkenin toplumsal değerlerini siyasal amaçlar için aynen geçmiş hükümet dönemlerindeki gibi ateşe atma çabası, trajikomiktir. CTP Gençlik Örgütü olarak yinelemek isteriz ki, ikinci bir KTHY vakasına asla müsade etmeyeceğimiz gibi, bu sürecin salimen, akılcılıkla ve yasa ile hukuk gözetilerek sonuca vardırılmasına elimizden geldiğince katkı koyacağız. Bu duygu ve düşüncelerle CTP Gençlik Örgütü olarak tüm toplumsal ve topluma mal olmuş varlıklarımıza sahip çıkacağımızı yineler, Dome Otel konusunda sürecin bir an önce yıllarca Dome Otel’in hizmetlerinin iyileştirilmesi için çalışan emekçilerin lehine sonuçlanmasını talep ederiz.”