Menü Altı
Menü Altı

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç: İsyan etme noktasına geldik

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç: İsyan etme noktasına geldik

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, birçok konuda yaşadıkları haksızlıkların kendilerini isyan noktasına getirdiğini belirterek, bunun ilk adımını da Şanlıurfa’da attıklarını söyledi.

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Koç, Galatasaray ile yapacakları ve 19 Yaş Altı Takımı’yla sahaya çıkacakları Turkcell Süper Kupa maçı için geldiği Şanlıurfa’da düzenlendiği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Birçok konunun açıklığa kavuşması gerektiğine işaret eden Ali Koç, “Bugün ne yaşanacaksa, bugüne kadar ne yaşandıysa, bugün İslam Çupi’nin sözlerini hatırlamanın tam da zamanıdır. Fenerbahçe Spor Kulübü, yüzde 50 şansı olan Süper Kupa maçına A takımını getirmeyip kupa şansını zayıflatmış, bunu da inandığı ilkeler ve uğradığı haksızlıklara isyan ettiği için yapmıştır” ifadelerini kullandı.

Haksızlıkların sadece bir kulübün başına gelmesinin doğal karşılanamayacağını belirten Koç, “Yaşadığımız haksızlıklar, terör örgütünün kurduğu kumpaslar, futbol takımına Rize deplasmanı dönüşü yapılan suikast girişimi, son deplasman maçında futbolcularımıza yapılan linç teşebbüsü, zorbalıkla çalınan şampiyonluklarımız. Suikast girişiminin hala faili meçhul kalması bizi en çok acıtan durum. Devletimizin en önemli kademelerinden teminatlar verilerek ‘Merak etmeyin, biz suçluları bulacağız’ denilerek maçlara devam edildi. Hala ilerleme yok. 3 Temmuz kumpasının ardından açılan davaların hala havada kalması… Bütün bunların bütün bu kötülüklerin, bu garip olayların, anormalliklerin, hepsinin tek bir kulübün başına gelmesi, olayların sıradanlaştırılması Fenerbahçe Kulübünü isyan noktasına getirmiştir. İstemeyerek, arzu etmeyerek ilk adımımızı Şanlıurfa’da atmak zorundayız” diye konuştu.

“Bunu da bir yere not ettik”

Trabzonspor ile oynadıkları maçın ardından yaşanan olaylarda futbolcularına linç girişiminde bulunulduğunun altını çizen Ali Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kötülüklerin, kötülüğün tarifi hiçbir alanda, futbol alanında olduğu kadar somut, delilli ve gerçek olmamıştır. Bu gidişata son verilmediği için kötülük yapanlar arsızlaşmış, beden bulmuş ve artarak devam etmektedir. Özellikle 3 Temmuz kumpas sürecinden bu yana olan dönemi konuşuyoruz. Bu garip, şaibeli, pek çok soru işaretine mahal verecek sürecin kazananı da bellidir. Bugünkü isyanımız ve tepkimiz, Süper Kupa’daki duruşumuz maçın tarihiyle, son deplasmanda yaşadıklarımızla ilgili, alakalı değildir. Olağanüstü genel kurulda yaşadıklarımızı anlattık. İsyanımız ve isyanımız doğrultusunda ilk adımımızı atarken işi basitleştirmek, ‘Ne olacak ki bu tarihte oynasanız, başkaları da oynuyor.” demek, kabul edilebilir değildir.

Son deplasmanda yaşananların ardından FIFA Başkanı futbolcuların güvenliği ve emniyetinden bahsetti. Bunun olmazsa olmaz bir durum olduğunu söyledi. Bunu sağlamaktan kim sorumlu? Her deplasman maçında olduğu gibi ev sahibi, TFF ve devlet. Size göre Trabzonspor maçında bu güven ortamı sağlanabildi mi? Güvenli ortam sağlansaydı futbolcularımıza yapılan linç girişiminde oyuncularımız kendilerini korumak zorunda kalmazlardı. Tek bir ‘Geçmiş olsun’ mesajı paylaşılmadı. Ne devletten, ne siyasetçilerden, TFF dahil olmak üzere futbolun paydaşlarından. Bunu da bir yere not ettik.”

“Türk futbolunda hakemler üzerinden ligi dizayn eden bir şebeke var”

Trabzonspor müsabakasında yaşanan olaylara ilişkin başka kulüplerin sarı-lacivertli futbolcuların ceza alması için mücadele verdiğini aktaran Başkan Koç, şu görüşleri paylaştı:

“Bazı rakiplerimiz Fenerbahçeli futbolcuların ceza alabilmesi için alttan alta çalıştılar. Bizim futbolcularımız için ‘Bunlara hapis cezası verilmesi gerekir’ diyenler oldu. Baskıya boyun eğen TFF, 2 oyuncumuza ceza verdi. Peki futbolcuların güvenliğini sağlayamayanlara ne ceza verilecek? Hakem yüksek puan aldı, TFF yerinde duruyor, Vali ve Emniyet Müdürü’ne bir işlem yapılmadı. Bizim buradan ne mesaj çıkarmamız gerekiyor? Türk futbolunda şu döneme kadar az, şimdi daha çok dillendirilen, eksik ama bize göre net olan bir durum var. Türk futbolunda hakemler üzerinden ligi dizayn eden bir şebeke var. Biz bahis konusunu daha önce de gündeme getirmiştik. Acaba bunun bahisle bir alakası var mı, bu durumu inceleyen bir merci var mı? Sosyal medya fenomenlerinin bahis çetesi operasyonu yapıldı. Bir de bu işin baronları var. Bence bu olayın dibine kadar inilmemesi sorgulanması gereken unsurlardan birisidir.”

“Sezemediler mi, sezmediler mi?”

Trabzon Valiliği ile Emniyet Müdürlüğü’nün bordo-mavili takım ile oynadıkları müsabakada gerekli güvenlik önlemlerini almadığını savunan Koç, şunları söyledi:

“Nasıl Rize’den dönüşte kurşunlanmamız basit bir olay değilse, bu da basit bir olay değildir. Valilik ve emniyet yetkilileri gergin geçeceği belli olan bir maçta gereken önlemleri almadılar. Maçın başından itibaren olayın gerginliğini ve artarak devam etmesini hiç sezemediler mi? Tecrübeli devlet görevlisi, emniyet görevlisi, maçın nereye gidebileceğini çok rahat sezebilirdi. Sezemediler mi, sezmediler mi? Bunun cevaplanması lazım. Burada, o şehirdeki devletimizin en üst temsilcilerinin bu olaya sebebiyet vermeleri, hiçbir şekilde hafife alınacak bir olay değildir. Şu ana kadar hafife alındığını görüyoruz.”

“Türk futbolunun artık yenilenme zamanı gelmiştir”

Yaşadıkları adaletsizlikler ve haksızlıklara rağmen sabırlı davrandıklarını ancak artık isyan noktasına geldiklerini belirten Ali Koç, şu değerlendirmede bulundu:

“Biz çok şey yaşadık, sabırlı davrandık, sakin olmaya çalıştık, haksızlıkları haykırdık. Tüm kumpaslara, suikast girişimlerine, haksızlıklara, zorbalıkları rağmen spora ve sporcuya odaklandık. Milli takımlara en çok sporcu veren ilk 2 kulüpten birisi Fenerbahçe’dir. Artık bu haksızlıkları, çifte standarda, haksızlık tohumu ekenlere isyan etme noktasına geldik. Bugünkü adım, bundan sonraki atacağımız adımların ilk somut adımıdır. Türk futbolunun artık yenilenme zamanı gelmiştir. Bataklığı kurutup Türk futbolunu yeniden inşa etmeliyiz. Tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok. Türkiye’de bunu yapacak kadrolar mevcuttur. Bu doğrultuda kulübümüzün haklı isyanları, zorunluluktan dolayı yapmaya karar verdiğimiz eylemler süreci, inşallah yapılması gerekenlerin fitilini ateşler. Temiz bir Türk futbolu, Türkiye Cumhuriyeti için olmazsa olmaz bir konuma gelmiştir. Zaman; tarafsızlık, adil rekabet ve sportif ahlakın öne çıkması gereken zamandır.”

“İsteseniz bu kadar çok olayı aynı sezona kimse sığdıramazdı”

Türkiye Futbol Federasyonunun birçok büyük camiayı karşı karşıya getirdiğini kaydeden Başkan Koç, şu ifadeleri kullandı:

“TFF, isteseniz, planlasanız, kurgulasanız bu kadar çok olayı aynı sezona kimse sığdıramazdı. Sihirbaz olsanız yapamazdınız. Aynaya bakıp yüzleşmek için daha ne olması gerekiyor? Yalpalayan, yolda giderken onlar refleksle kararlar alan, aldığı pek çok karardan dönen, bir maç planlamasını dahi yapmaktan uzak, hatta bile bile mi Türkiye’nin büyük camialarını karşı karşıya getiriyorlar? Bilmiyorum, yapılan birçok uygulama buna sebebiyet veriyor. Normal bir federasyon 15 Mart’a kadar bekler, Türkiye’yi temsil eden takımların tur atlayıp atlamayacağını görerek takvimi yapar. Onlar beklemeden tarih açıkladılar. Süper Kupa için bütün ligleri tatil ettiler. Bu maç planlama özelinde konuşmak istiyorum. Yapmak istemediğimiz ama yapmak zorunda kaldıklarımızı sadece maç tarihine bağlayanlara sesleniyorum, gerçekten kötü niyetlisiniz. Kendi beceriksizliklerini ve yarattıkları bu ortamı örtmek için Yunanistan Futbol Federasyonunu örnek gösteriyor. O zaman siz de yabancı hakem getirin, onlar getiriyor.”

 

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir