(ER MEYDANI TV-ÖZEL): Son günlerde herkesin dilinde o var. Gerek ülkeye kazandırdığı markalarla olsun gerekse açtığı mağazalarla olsun Kıbrıs’ta bir çığır açmış durumda. Bugüne kadar yapılamaz denilen birçok şeyi yapmış, büyük başarılara imza atmış, son olarak da dünyaca ünlü GUESS markasını getirip Dereboyu caddesinin ortasına yerleştirmiş bir kişi. Esmen Group Direktörü Esin Esmen’den bahsediyoruz.
Esin Esmen’le Dereboyu’nda buluştuk. Geçmişe çok bakmadan, bugünü ve bundan sonrasını konuştuk. Bunca şeyi başarmış olmasına rağmen henüz daha hiçbir şey yapmamış gibi konuştu, ilerisi için hedeflerini anlattı. Umarım bu röportaj sadece iş insanlarımıza değil, ‘’bu ülkede hiçbir şey yapılamaz’’ diyenlere de bir örnek teşkil eder.
Keyifle okumanız dileğiyle…
Mustafa Alkan : GUESS’i de bünyenize katmanızın ardından Esmen Group şu anda kaç mağazaya ulaşmış durumda?
Esin Esmen : Şu anda Kıbrıs’ın kuzeyinde ve güneyinde toplam 22 mağazamız ve 150’ye yakın çalışanımız var. Son markamız GUESS. Ayrıca gelecek yıla dair de gündemimizde birçok projemiz var. Gelişen siyasi ve ekonomik konjonktüre göre bunları hayata geçirmeye çalışacağız.
M.A. : Esmen Group hangi alanlarda faaliyet gösteriyor?
E.E. : Şirketimiz perakende sektöründe moda ve yiyecek/içecek olarak ikiye ayrılmıştır. Ayrıca kozmetikte de varız.
M.A. : Önümüzdeki yılki projeler yine aynı sektörlere yönelik mi olacak yoksa başka alanlarda da faaliyet gösterecek misiniz?
E.E. : Açıkçası bulunduğumuz sektörlerin dışında başka sektörlere girmek gibi bir heyecanımız yok. Kendi sektörlerimizde gelişmeyi ve büyümeyi planlıyoruz. Ayrıca mevcut mağazalarımızı şubeleştirerek de yaymayı düşünüyoruz. Tabi kendi sektörümüzden yeni markaları da bünyemize katabiliriz.
M.A. : Kıbrıs’ın güneyini de sormak istiyorum. Sanırım çok uzun yıllardan sonra bir Kıbrıslı Türk orada yatırım yaptı. Bunu nasıl başardınız ve şu anki hal ve gidişatından memnun musunuz?
E.E. : Lefkoşa’nın güneyinde Uzun Yol diye bilinen yerde iki yıl önce bir mağaza açtık. Bu mağaza 57 yıl aradan sonra bir Kıbrıslı Türk’ün güneyde açtığı ilk mağaza oldu. Hal ve gidişattan da çok memnunuz.
M.A. : Güneyde de büyümeyi düşünüyor musunuz?
E.E. : 2018 yılı planlarımız içerisinde güneyde de büyüme var. Bunu önceliklerimiz arasında tutuyoruz. Üstelik bu sefer sadece Lefkoşa’da değil, Larnaka, Limasol, Baf ve Paralimni gibi yerlerde mağaza açma planlarımız var. Dolayısıyla Kıbrıs’ın sadece kuzeyinde değil, güneyinde de büyümeyi sürdüreceğiz.
M.A. : Peki gelelim GUESS’e. GUEES, özellikle yurt dışına çıkan insanlarımız arasında çok bilinen bir marka. Ülkemizde hep ambargo ve izolasyonlardan bahsedilir ve bunlar iş insanlarımızın iş yapmasına büyük engel olarak gösterilir. Siz nasıl oldu da GUESS gibi bir markayı Kıbrıs’ın kuzeyine getirebildiniz?
E.E. : Aslında bazı şeyleri büyütüyoruz. Dünya artık çok küçüldü. Eğer kendi sektörünüzde iyi bir oyuncuysanız, iyi partner bulmak daha da kolay oluyor. Güçlü markalar özellikle Avrupa ve Amerika’da neredeyse doyuma ulaşmış durumdadır. Bu yüzden onlar için de en önemli pazar gelişmekte olan ülkelerdir. Kuzey Kıbrıs da bu büyüyen ve gelişen pazarların içerisinde yer almaktadır. Burada ambargo var veya yok, o ayrı bir konu. Sonuçta burada bir pazar var ve bu pazar sürekli gelişmekte. Bu büyüme büyük markalar tarafından da gözden kaçırılmıyor. Üç yıl önceki Kuzey Kıbrıs ile şimdiki Kuzey Kıbrıs arasında çok büyük farklar var. Artık ülkemizde geliri yüksek insan sayısı artmıştır. Bu yüzden bence artık ambargo dediğimiz kelime doğru networklerle, doğru partnerlerle ve yaptığınız işle ilgili elinizde yeterli know-how varsa rahatça aşılabilir. Dünyada hangi marka olursa olsun, bunlara sahip bir partnerle çalışmak ister.
M.A. : GUESS’in kapısını nasıl çaldınız?
E.E. : Açık söylemek gerekirse bizim kapısını çaldığımız iki marka vardı. İkisinden de olumlu yanıt aldık. Ama biz GUESS’i tercih ettik. Süreç ilerlerken zaman zaman tereddütlerim oldu. Ama bu tereddütler ambargo ve izolasyonlarla ilgili değildi. Biz yıllarca boşta duran markalara gerekli teklifleri yapmadığımız için hep bu tereddütleri yaşadık. Bu yüzden de güneydeki oyuncular rahatlıkla bu markaları aldılar.
M.A. : Peki aynı şey GUESS için de geçerli değil mi? Bildiğim kadarıyla GUESS güneyde de var.
E.E.: Evet var. Ama ben onları burada iyi bir pazar olduğuna ikna ettim. Buraya geldiler. Her yeri gezdiler. Hem bizi hem de Kıbrıs’ın kuzeyini detaylıca incelediler. Tabi bir de şu var. Biz şirket olarak tuttuğumuz markalar dolayısıyla her yıl uluslararası kuruluşlar tarafından denetleniyoruz. Bu yüzden büyük bir marka yeni bir bölgeye gireceğinde bununla ilgili de araştırma yapar. Örneğin GUESS daha buraya gelmeden bizimle ilgili tüm bilgilere sahipti. Benim tereddütlerim olmasına rağmen onlar çok netti aslında. Sonuçta GUESS gibi bir markayı ülkemize kazandırdık. Bundan dolayı büyük bir mutluluk duyuyorum. Ayrıca yaptığımız tanıtım etkinliği de çok ses getirdi. Biz orada markaya verdiğimiz değeri gösterdik. Onlar da bundan dolayı çok mutlu oldular.
M.A. : Benim merak ettiğim konu siz GUESS’i nereden aldınız? Türkiye’deki GUESS’ten burayı Türkiye’nin bir parçası olarak göstererek mi aldınız, güneydeki GUESS’ten Kıbrıs’ın diğer tarafı diyerek mi aldınız yoksa direkt kendileriyle irtibata geçip mi aldınız?
E.E. : Biz direkt şirketle muhatap olduk ve merkezden bu bayiliği aldık. Bu operasyonu GUESS bir Amerikan markası olduğu için Amerika’daki GUESS ile irtibata geçerek başarıyla tamamladık. Ne Türkiye’deki GUESS ile ne de güneydeki GUESS ile irtibatımız oldu.
M.A. : Ülkemizin hızla yükselen değerlerinden birisi de emlak sektörü. Özellikle Dereboyu gibi, Girne’deki ana caddeler gibi yerlerde emlak bulmak hem zorlaştı, hem de fiyatları inanılmaz arttı. Buna rağmen Esmen Group olarak bu tür lokasyonlarda büyümeye devam ediyorsunuz.
E.E. : Ben bunu iki kısma ayırıyorum. Birincisi elbette ki kredibilite. Bizim grup olarak kredibilitemiz çok yüksek. O yüzden bir yeri almak istediğimiz zaman bu bize çok büyük bir avantaj sağlıyor. İkincisi ise görme meselesi. Herkes bakar ama sadece bazıları görür. Ben gören taraftayım. Örneğin Dereboyu’nda Pascucci’yi taşıyacağımız yer orada duruyordu. Herkes ona ağaçlar arasındaki bir ev olarak bakıyordu. Ama ben orayı gördüm. Önümüzdeki ay Pascucci’yi oraya taşıdığımızda insanlar orada öyle bir yer olduğuna şaşıracak. Halbuki şaşılacak bir şey yok. Orası orada duruyordu. Ben bunu gördüm.
M.A. : Gelelim insan kaynağı konusuna. Açtığınız mağazalar için dilediğiniz bilgi, birikim ve tecrübeye sahip elemanlar bulabiliyor musunuz?
E.E. : Açıkçası dilediğimiz kadar bulabildiğimizi söyleyemem. Ama bunun nedenleri var. En önemli nedeni de gerek mağazacılık gerekse yiyecek/içecek sektörü yeni gelişen sektörlerdir. Bu sektörlerde tecrübeli insan sayısının fazla olmaması anlaşılabilir bir durumdur. Biz tabi ki yeni istihdam ettiğimiz personelimizi eğitiyoruz. Ve onlara şunu söylüyoruz: Esmen Group sizin için de bir okuldur. Buraya (Kuzey Kıbrıs’a) yepyeni markalar gelecek. Mağazacılık gelişecek. Eğer bu işleri iyi öğrenirseniz ilerleyen zamanlarda çok daha iyi yerlere gelebilirsiniz. Örneğin ileride buraya Zara’nın, H&M’in geleceğini düşünürsek, bu, işi bilen personel için yeni bir kapı ve daha iyi bir gelir demek olabilir. Biz onlara bunu da anlatıyoruz. Bütün bunlara rağmen yine de eksik personelimizi Türkiye’den tamamlıyoruz. Oradan gelen kalifiye personelimiz de bize bir şeyler katıyor. Böylelikle hem eksiklerimizi gideriyoruz, hem de aramıza katılanlardan sektörümüzle ilgili yeni bilgiler ediniyoruz.
M.A. : Bir de benim çok önemsediğim sosyal sorumluluk projeleri var. Esmen Group olarak sosyal sorumluluk projelerine katkı koymak ilerleyen dönemde planlarınız arasında var mı?
E.E.: Aslında gerek ben gerekse aile bireylerimiz ismimizin görünmeyeceği şekilde bu projelere destek veriyoruz. Ancak önümüzdeki dönemde Esmen Group olarak kendi yaratacağımız projelerle sosyal sorumluklara daha da fazla katkı koyacağız. Sonuçta bizler de bu ülkenin evlatlarız ve hayatlarımızı burada sürdürüyoruz. Ülkemizdeki sorunlara duyarsız kalmamız söz konusu olamaz. O yüzden grup olarak ilerleyen dönemde bu konuda çok önemli projelerle halkımıza hizmetimizi sürdüreceğiz.
