
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Ercan Havalimanı’ndaki peyzaj çalışmalarına yönelik yapılan eleştirilere “Bu kadar ruh hastasını nasıl yetiştirmişiz” yorumu yapması tepkileri de beraberinde getirdi.
Sosyal medya hesabından yazılı açıklama yapan Bakan Erhan Arıklı, “Halk dalkavukluğu ve siyaset…” başlığı ile kendisini eleştirenlere cevap verdi.
Arıklı’nın paylaşımı şöyle:
“Biz politikacılara yakıştırılan ve tavsiye edilen bir davranış biçimi vardır; ‘Size hakaret etseler de asla cevap vermeyin. Yutkunun ve susun…’
Ben bu davranış biçimini, halk dalkavukluğu olarak görüyor ve asla kabullenemiyorum.
Sosyal medyanın yaygın hale gelmesinden sonra, birçok ruh hastası, ellerinde telefon; ‘Bugün kime ne hakaret etsem, nasıl küfür etsem de kendimi tatmin etsem’ anlayışı ile sabahtan akşama kadar sağa sola yaylım ateşi yapıyor.
Bunlar için bir haberin içeriği falan önemli değildir. Haberin başlığı, fikir sahibi olmak ve zehir kusmak için yeterlidir. Hele hakkında haber yapılan kişi, sevmediği, kendi dünya görüşüne ters biri ise, bu klavye kahramanlarını durdurabilene aşk olsun…
Bu tipler için, kızının düğününde oynamak da, uçakta gülerek resim vermekte suç.
Politikacıların bir kısmı, bu tiplerle muhatap olmamak için sosyal medya bile kullanmazlar…
Bugün Ercan Havaalanı’nda yapılan peyzaj düzenlemesi ile ilgili bir haber çıktı haber sitelerinde. Bu çalışmayı öven ve tebrik edenlerin yanı sıra, yukarıda bahsettiğim ruh hastaları anında zehir kustular ilgili haberlerin altına…
Ben de bu hakaret ve küfürleri okuyunca; ‘Bu kadar kısa sürede bu kadar ruh hastasını nasıl yetiştirmişiz?’ dedim. Kızılca kıyamet koptu.
Bazı arkadaşlar iyi niyetle, bu cümlenin bir milletvekiline yakışmadığını söyledi. Ne münasebet. Ben bir politikacıyım. Ama halk dalkavuğu değilim…
Birileri bize, sosyal medyada yerli yersiz her türlü küfür ve hakareti yapacak, bize de susmak kalacak öyle mi?
Bakın kardeşim, biz Hristiyan değil müslümanız. Hristiyanlıkta; Sana bir tokat atana diğer yanağını çevireceksin (Matta 5/39, Luka 6/29) ilkesi tavsiye edilir. Oysa Müslümanlıkta “Kısasa kısas” vardır (Bakara 178/179). Birisi sana ne yaptı ise, sen de bunu yapana aynısını yapma hakkına sahipsin.
Dolayısı ile, sosyal medyada da olsa küfür ve hakaret etme hakkını kendinde gören kişiler, bunun bir bedeli olacağını bilmeli…”