Türkiye’de olağanüstü hâl (OHAL) kapsamında yayınlanan kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) kamudan ihraç edilmelerinin ardından açlık grevine başlayan ve “terör örgütü propagandası ve üyeliği” ile suçlanan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın yargılandığı dava bugün başlıyor.
Duruşma bugün saat 13.30’da Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak.
Gülmen ve Özakça, gözaltına alındıktan sonra 23 Mayıs’ta “tutuklanmamaları halinde adaletin işleyişine zarar verecekleri” ve “adli kontrol koruma tedbirlerinin yetersiz kalacağı” gerekçeleriyle tutuklanmıştı.
KHK ile ihraç edilmeden önce Nuriye Gülmen Selçuk Üniversitesi’nde akademisyen, Semih Özakça ise Mardin’de ilkokul öğretmenliği yapıyordu.
Savcılık, Gülmen ve Özakça’yı DHKP-C üyeliği ve propagandası ile suçlamıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Gülmen ve Özakça’nın DHKP-C üyesi olduğunu söylemişti.
BBC Türkçe’ye konuşan AKP Milletvekili ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Said Yüce ise açlık grevi eyleminin dini değerlere aykırı olduğunu söylemiş, iki eğitimciyi “kadere teslim olmaya” davet etmişti:
“Açlık grevi gibi eylemler hem bizim inançlarımıza hem değerlerimize uygun şeyler değildir. Başka şeyler yapabilirler. Allah’ın verdiği canı ancak Allah alır. Rızkı da veren Allah’tır. Allah’ın verdiği rızık, bazen orada olmaz burada olur. Kadere teslim olmak ve tevekkül etmek lazım. Allah muhafaza o insanlar hayatlarıyla bunu ödeseler, bu Allah’ın da hoşuna gitmeyen bir şeydir.”
Nuriye Gülmen: “Bizi açlığa mahkûm etmelerine izin vermek zorunda değiliz”
İki eğitimci 9 Mart’ta işlerine iade edilmeleri talebiyle açlık grevine başlamıştı.
Tutuklanmadan önce BBC Türkçe’ye konuşan Nuriye Gülmen, “Bizi açlığa mahkum etmelerine izin vermek zorunda değiliz. Bizim hayatımızla bu şekilde oynamalarına seyirci kalmak zorunda değiliz. İsyan edebiliriz, hakkımızı arayabiliriz, yani onurumuzu koruyabiliriz” demişti.
Sincan Ceza ve İnfaz Kurumu’nda tutulan Gülmen ve Özakça daha önce sağlık durumlarının kötüleşmeleri nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı. Anayasa Mahkemesi ise eğitimcilerin tahliye talebini reddetmişti.
İkilinin sağlık durumu ciddiyetini koruyor.
Avukat Engin Gökoğlu mahkemenin, cezaevi hastanesinde refakatçileriyle tutulan Gülmen ve Özakça’nın duruşmaya getirilmeleri yönünde yazı yazdığını söylemişti.
Nuriye Gülmen’in yanında refakatçi olarak kalan kardeşi Beyza Gülmen de iki eğitimcinin duruşmaya katılmak istediklerini, ancak avukatların sağlık durumları nedeniyle bundan endişe duyduğunu açıklamıştı:
“Buradan onları duruşmaya taşımak zor, o kadar insanın içinde bulunmak hijyen açısından düşünüldüğünde kötü olabilir. Bu nedenle acaba gelmeseler mi, diye düşünüyorlar. Ama bir yandan da orada bulunmak, savunmasını kendisinin yapması da çok güzel olur. O yüzden şu an tam bir netlik yok.”
Gülmen ve Özakça’nın savunmalarını üstlenen Halkın Hukuk Bürosu avukatları, duruşmaya iki gün kala 12 Eylül’de gözaltına alınmıştı.
Halkın Hukuk Bürosu’nun İstanbul ve Ankara ofisleri ile savunmada yer alacak avukatların evlerine düzenlenen baskınlarda avukatlar Barkın Timtik, Ebru Timtik, Şükriye Erden, Aytaç Ünsal, Engin Gökoğlu, Ezgi Çakır, Süleyman Gökten, Didem Baydar Ünsal, Ahmet Mandacı ve Yağmur Ereren gözaltına alınmıştı.
Avukatlar hâlâ gözaltında bulunuyor.
(Kaynak: BBC Türkçe)