Menü Altı
Menü Altı

Arıklı Türk televizyonuna konuştu: 1974 ve 1983’ten sonra 3’üncü dönüm noktası

Arıklı Türk televizyonuna konuştu: 1974 ve 1983’ten sonra 3’üncü dönüm noktası

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 77’nci Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yaptığı KKTC’nin tanınması çağrısını A Haber’e değerlendirdi.

 

Diplomatik ilişkilerin eşref saati olduğunu ve bunun artık gelmiş olduğunu belirten Arıklı, KKTC’nin 3 dönüm noktası yaşadığını söyleyerek, “1974 Kıbrıs Barış Harekatı, 1983 KKTC’nin ilanıyla iki büyük dönüm noktası yaşamıştık. Bana göre Erdoğan’ın konuşması da bir dönüm noktası.” dedi.

“FEDERASYONU KONUŞTUKÇA KKTC’NİN TANINMASI İMKANSIZ”

Rumlarla federasyon görüşmeleri için kapının kapanmış olduğunu kaydeden Arıklı, “Bundan sonra tanınmak için girişimlerde bulunmamız gerekiyor. O kapının tamamen kapanmasından sonra bizim KKTC olarak Türkiye ile birlikte atmamız gereken adımlar var.” diye konuştu.

Uluslararası hukuka uygun olarak Kıbrıs Türk halkının “self determinasyon” (ulusların kendi kaderini tayin etmesi) hakkını kullanarak bir irade ortaya koyması gerektiğini belirten Arıklı, Birleşmiş Milletler’in KKTC ile ilgili almış olduğu kararlara dikkati çekti. Arıklı, “Bunun için bir referandum lazım. Bu şekilde biz BM’nin daha önce almış olduğu kararları boşa çıkarmış olacağız. BM Güvenlik Konseyi’nin almış olduğu kararlar orada durduğu sürece herhangi bir devletin bizi kolay kolay tanıması mümkün değil. BM’nin kararı ve Rumlarla federasyon konuşulduğu sürece bizi kimsenin tanıması mümkün değil.” ifadelerini kullandı.

KKTC’nin tanınmasıyla ilgili Kırgızistan Dışişleri Bakanı ile arasında geçen bir diyaloğu aktaran Arıklı şunları kaydetti:

“Kırgızistan’ın eski Dışişleri Bakanı bana şöyle söylemişti; ‘Rumlarla federasyon görüşmeleriniz olumlu olursa KKTC ortadan kalkacak. Madem bu alternatif masada şimdi neden federasyon görüşürken bizden tanınma istiyorsunuz? Bu federasyonu gündemden kaldırın ve sonra gelip bizden tanınma isteyin demişti’ dedi. Şu anda atılan adım da tam buna uygundur. Başkan Erdoğan BM’de yapmış olduğu konuşmada BM paradigmalarını yani KKTC’nin tanınmamasıyla alakalı aldığı kararların sonunun geldiğini ilan etti.”

“RUSYA KKTC AÇILIMI YAPABİLİR”

ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne silah ambargosunu kaldırmasıyla da ilgili de konuşan Arıklı, Rusya ve Güney Kıbrıs ilişkilerinin bu kararın ardından gerildiğini ifade etti. Rus oligarklarının kara parasının Güney Kıbrıs’ta aklandığını söyleyen Arıklı, sözlerine şöyle devam etti:

“2013’de Rum bankaları battığında bu paraların üçte biri Rus oligarklarının parasıydı. Buna rağmen Güney’de Rusya ilişkiler sekteye uğramadı ve Rusların GKRY’yi koruma kalkanı pozisyonu devam etti. Sebebi ise Rusya’nın Akdeniz’e inme hayali. O hayalini Suriye’de küçük bir üs kurarak elde etti fakat yeterli değildi, Baf’ta da küçük bir üs istiyordu. Bu konuda da anlaşmak için son noktaya gelmişlerdi. Ekonomik ilişkileri 614 milyon dolar yıllık hacme ulaşmıştı. Bu ilişkiler gerildiğine göre artık Rusya’nın yeni partnerlere ihtiyacı var.”

“RUSYA’DAN DİREKT UÇUŞLARIN GÜNDEM OLMASI İYİ OLMADI”

Rusya’dan direkt uçuşların gerçekleşmesi için Rus firmasıyla bir buçuk aydır görüşmelerin sürdüğünü belirten Arıklı, haberin gündem olmasının iyi olmadığını çünkü Rumların engellemek için girişimlerde bulunacağını kaydetti.

 

“DİREKT UÇUŞ AMERİKA’YA DERS OLUR”

“Rusya hem Güney Kıbrıs’a hem Amerika’ya bir ders vermek istiyorsa en güzel cevap KKTC üzerinden verilir.” diyen Arıklı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın inisiyatif alacağını düşündüklerini ve onun gücüne inandıklarını kaydetti.

“Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasının ardından ülkelerin tutumunda bir değişiklik hissettiniz mi?” sorusu üzerine ise Arıklı, “Bunun için daha erken fakat altyapısını hazırlamamız gerekiyor” cevabını verdi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Tatar’ın yurt dışı dönüşünün ardından bir toplantı gerçekleştireceklerinin bilgisini veren Arıklı, “ Biz tanınmak istiyorsak mutlaka bunun uluslararası hukuka göre altını doldurmamız lazım. Self determinasyon hakkı bütün halkların en doğal hakkıdır.” dedi.

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir