Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhurbaşkanlığı olarak hiçbir tarihte BM’nin adadaki varlığının tümden ortadan kalkmasını düşünmediklerini belirterek, “Bunun gerçekçi olduğu kanaatinde de değiliz.”dedi.
Akıncı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde dün alınan karara ithafen yaptığı açıklamasında, Türk tarafının üzerinde durduğu konunun, BM Barış Gücü’nün buradaki statükonun bir parçası haline gelmemesi ve Rum tarafına da bir rahatlık alanı yaratmaması olduğuna vurgu yaptı.
Akıncı, kararda Türk tarafının ısrarcı olduğu sonuç odaklı ve takvimli bir süreçten bahsedilmesinin altı çizilmesi gereken bir husus olduğunu da söyledi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Başbakan Tufan Erhürman rutin görüşmeleri çerçevesinde bu sabah biraraya geldi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, görüşmenin ardından açıklama yaptı.
Mustafa Akıncı, Aralık ayında yaşanan sel olayı ile ilgili Polis raporunun henüz tamamlanmamış olmasını eleştirerek, bu gibi konularda polisin daha etkili ve hızlı sonuçlar alması gerektiğini söyledi.
Akıncı, bu tür felaketlerin yaşanmaması için, eksiklerin ne olduğunun ve yaşananların neden yaşandığını bilerek, tedbirler alınması gerektiğini belirtti.
“Bu nedenle ilgili birimlerin hazırladığı raporlar son derece önemlidir.” diye konuşan Akıncı, polis raporunun bu anlamda önemine işaret etti.
Akıncı, “Genç insanların hayatlarına mal olmaması için toplum olarak bunların üzerinde durmamız gerekmektedir” dedi.
Görüşmede, yolsuzluk olayları konusunda da polisin daha etkin olması gerektiği konusunu da ele alındıklarını belirten Cumhurbaşkanı, Vatandaşlık konusundaki çalışmaların ne durumda olduğunu da haftalık olağan görüşmede Başbakan ile ele aldıklarını söyledi.
Akıncı, “Maronit Açılımı” konusunda da, hükümetin yapmakta olduğu çalışmalar konusuna da değindiklerini belirterek, İçişleri ve Maliye Bakanlarının Maronit köylerinde çalışma yapacağını öğrendiğini ve bu çalışmaları takip edeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Pazar günü Ada’ya gelecek olan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute ile aynı gün bir araya geleceklerini ve muhtemelen Pazartesi gün de görüşme olacağını belirtti.
Akıncı, BM’nin,görüşmelerin başlayabilmesi için, başlangıç noktasının, ortak payda veya ortak zeminin neler olabileceği arayışı içerisinde olduğunu belirtti.
Akıncı, BM Güvenlik Konseyi toplantısının ardından, Kıbrıs konusunda dün açıklanan kararın ise taraflarla temas edilerek alındığını kaydetti.
Mustafa Akıncı, kararda ortaya çıkan belli hususlar olduğuna dikkati çekerek, bunlardan bir tanesinin BM’nin buradaki varlığının 6 ay daha uzatılması olduğunu belirtti.
Akıncı, “Biz Cumhurbaşkanlığı olarak hiçbir tarihte BM’nin buradaki varlığının tümden ortadan kalkmasını düşünmedik, bunun gerçekçi olduğu kanaatinde de değiliz.” diye konuştu.
Ancak 1964 yılı Mart ayında, 3 aylığına gelen Barış Gücü’nün 55 yıldır Ada’daki varlığını sürdürdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bizim üzerinde durduğumuz Barış Gücü’nün, buradaki statükonun bir parçası haline gelmemesi ve Rum tarafına da bir rahatlık alanı yaratmamasıdır” dedi.
Kıbrıs Türk tarafının bu tavrının yanlış anlaşılmaması gerektiğine vurgu yapan Akıncı, “Biz BM’nin varlığını sorgulayan bir tavır içerisinde olmadık” diye konuştu.
Ancak, bu görev tanımlamasının yeniden değerlendirilmesinin de bir gereklilik olduğunu söyledi.
Mustafa Akıncı, “Türk tarafının rızası alınmıyor, sadece Rum tarafına soruluyor. Burda da yıllardır devam eden bir uzlaşmazlık var. Sadece bir tarafın onayı alınıyor. Bu olamaz! 55. yılda artık bunun düzeltilmesi lazım” ifadelerini kullandı.
Akıncı, kararda çözüm çağrısının da yinelendiğini belirterek, 2 kesimli, 2 toplumlu, federal bir çözüm vurgusu yapıldığını, ancak bunun yeni birşey olmadığını ve BM parametrelerinin de yıllardır bunu öngörmekte olduğunu söyledi..
Akıncı, “Eğer Anastasiadis bunun altını doldurmak niyetindeyse, Gevşek Federasyon olarak ortaya konulan düşünceleri değerlendirmemize ve konuşmamıza bir engel yoktur” dedi.
Akıncı, “Eğer bir zemin oluşturabilirsek ve eğer oyalama niyetleri söz konusu değilse. Biz de bu karardaki gibi sonuç odaklı, bir yaklaşımla çözümü konuşmaya hazırız” diye konuştu.
İki kurucu devletin yetkilerinin daha da güçlendirileceği bir modeli konuşmaya hazır olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, “yeterki siyasi eşitlik temelinde olsun yeterki tarafların etkin katılımını içersin.” Dedi.
Akıncı, bu kararda, Türk tarafının ısrarcı olduğu sonuç odaklı ve takvimli bir süreçten bahsedilmesinin altı çzilmesi gereken önemli bir husus olduğunu söyledi.
Akıncı, bunların, Kıbrıs Türk tarafının üzerinde hassasiyetle durduğu kavarmlar olduğunu belirterek, “Bunların artık Güvenlik Konseyi kararları arasına da giren ifadeler olmasının önemine işaret etti.
Kararda, Güven yaratıcı önlemlere özel bir vurgu yapıldığını da belirten Akıncı, Kıbrıs Türk tarafının sergilediriği iyi niyetli pozitif yaklaşımın herkesçe bilindiğini belirterek, eksik kalan şeyin; karar alındığı halde, uygulanmayan bir takım güven yaratıcı önlemlerin, neden yaşam alanı bulamadığının söylenmeyişi olduğunu kaydetti. Akıncı, Mobil telefonların her iki tarafta da kullanılabilmesi konusunu örnek vererek, 3 yıl önce alınan karar niye uygulanamıyor? Sorusunu sordu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bazı çağrıların her iki tarafa da yapıldığını ancak, bazı konularda bu çağrıların esas muhatabının Rum tarafı olması gerektiğine dikkati çekti.
Akıncı, Lute ile tüm bu konuları değerlendireceklerini söyledi.Mustafa Akıncı, “Gelişmeler belli bir noktaya doğru seyrettiğinde, gerek muhalefetle, gerekse meclis ile bunları değerlendirip ortak akılla Kıbrıs’ta her iki tarafın da kabul edebileceği, barış ve huzuru inşaa etmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
