En Ust
Menü Altı
Menü Altı
Genelİç HaberlerKıbrısManşet

Tufan Erhürman: Müzakere süreçleri daima Türkiye ile eşgüdüm içinde oldu, yine öyle sürecektir!

Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Seçim Özel yayında yaptığı açıklamalarda, 19 Ekim’den sonra tarafsız bir Cumhurbaşkanı olacağını vurguladı. Erhürman, Kıbrıs Türk halkının egemenliğini koruma, müzakere masasına çözüm iradesini taşımak ve son beş yılda kaybedilen zamanı telafi etmek için kararlı olduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, dün akşam Seçim Özel yayınında, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mustafa Alkan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen yayında Tufan Erhürman, Nazar Erişkin, Cüneyt Oruç, Damla Soyalp ve Ulaş Barış’ın sorularını yanıtladı.

 

“Egemenlik payımızı söke söke alma peşindeyim” ifadelerini kullanan Tufan Erhürman, “Ben 19 Ekim’den sonra Cumhurbaşkanıyım. 19 Ekim’den sonra tarafsız bir insan olacağım. O tarafsızlığı çok önemsiyorum. Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini biliyorum. Anayasa bu görevi Cumhurbaşkanına yüklüyor, bu yüzden şu an erken seçim konuşmayı doğru bulmuyorum” diye konuştu.

 

Son beş yılda müzakere de yapılmadığını, güven yaratıcı önlemlerde de adım atılmadığının altını çizen Erhürman, son beş yılın kayıp olduğuna işaret etti. Tufan Erhürman, “Açık hava hapishanesine doğru memleketi sürükleyen yanlış politikalar sürecini yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

“MÜZAKERE SÜREÇLERİ HER ZAMAN TÜRKİYE İLE PARALEL YÜRÜDÜ; BUGÜNE KADAR BÖYLE OLDUĞU GİBİ BUNDAN SONRA DA BÖYLE DEVAM EDECEK”

 

“Bugüne kadar dört Cumhurbaşkanımızın hiçbiri, Türkiye ile istişare etmeksizin müzakere süreci yürütmedi” diyen Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC ilişkilerinin, başka devletlerle olan ilişkilere benzemediğine dikkat çekti.

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin aynı zamanda garantör devlet olduğunu hatırlatan Erhürman, “Müzakere süreçleri her zaman Türkiye Cumhuriyeti ile paralel yürüdü, bugüne kadar böyle olduğu gibi bundan sonra da böyle devam edecektir” dedi.

 

Bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin konuyla ilgili ağzından çıkan tek şeyin, “Ersin Tatar’ın politikasını destekliyorum” olduğunu belirten Tufan Erhürman, Ersin Tatarın sürekli “egemenlikten” bahsettiğini ifade etti ve “Sayın Tatar egemenlikten bahsediyor ama Kıbrıs Türk halkının egemenliğini savunan benim. Adada yaşayan herkes adına Hristodulidis karar veriyor. Güvenlik söz konusu olduğunda garantör ülke Türkiye de dahil olmalıdır ama dahli yoktur. Fiilî durum, Sayın Hristodulidis’in egemenlik kullanması sonucunu doğuruyor. Ben ise bu egemenlik payımızı söke söke alma peşindeyim. Biz bu adadaki iki eşit kurucu ortaktan biriyiz. Ortak karar alınacak konularda bizim irademiz olmaksızın karar alınamaz” dedi.

 

“ÖN ŞART DEĞİL, BM’NİN SÖZÜ”

 

19 Ekim’den sonra Türkiye Cumhuriyeti ile tüm konuları konuşacağına dikkat çeken Erhürman, Kıbrıs Türk halkının yetişmiş insanlarının dosyasına hakim olduğunun altını çizdi. Bunca yıllık tecrübenin, merkezi yanı güçlü federasyonun gerçekçi olmadığın gösterdiğine işaret eden Erhürman, “Gevşek federasyon tanımı, masada hep görüşülen konfederasyona en yakın federasyon modelidir. Türkiye’nin garantörlüğü bütün Kıbrıs adası üzerindedir. Türkiye, garantörlüğünü sadece kuzeyle mi sınırlı hale getirmek istiyor? İki ayrı devlet varsa, biri kuzeyde biri güneydeyse hidrokarbon üzerindeki haklarınızı nasıl talep edeceksiniz?” diye sordu ve tüm Cumhurbaşkanlarının yaptığı gibi Türkiye ile istişare etmeksizin müzakere yürütmenin söz konusu olamayacağını dile getirdi.

 

Kıbrıs sorunuyla ilgili ortaya koydukları dört maddeyle ilgili de konuşan Erhürman, “Kıbrıs Rum liderliği dört maddeyi kabul etmezse, BM çerçevesini kabul etmemiş olacak” dedi. Söz konusu maddelerin, kendisinin uydurduğu ön şartlar olmadığını vurgulayan Erhürman, “BM’nin ortaya koyduğu şeylerdir” dedi.

 

“TARAFSIZLIĞI ÇOK ÖNEMSİYORUM”

 

Tufan Erhürman, “Ben 19 Ekim’den sonra Cumhurbaşkanıyım. 19 Ekim’den sonra tarafsız bir insan olacağım. O tarafsızlığı çok önemsiyorum. Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini biliyorum. Anayasa bu görevi Cumhurbaşkanına yüklüyor, bu yüzden şu an erken seçim konuşmayı doğru bulmuyorum” diye konuştu.

 

Ülkedeki güvenlik sorununa da işaret eden Erhürman, Cumhuriyet Güvenlik Kurulu Başkanının Cumhurbaşkanı oldıuğunu belirtti ve beş yılda bu kurulun toplanmadığını kaydetti. “O kurulun alacağı kararların Bakanlar Kurulu tarafından öncelikli olarak dikkate alınacağı da Anayasa’da yazar. Cumhurbaşkanlığı, dışarıdaki temsil yetkisiyle birlikte içerideki toplum liderliği özelliğini kullanmak suretiyle bu işlerde yetkilidir” diyen Erhürman, Cumhurbaşkanlığının diyaloğu becerebilme özelliğinin olması gerektiğinin altını çizdi. Son beş yılın, bütün işlevler açısından boşa geçtiğine vurgu yapan Erhürman, “Siyasi eşitlik önceden kabul edilmelidir. İçeriğinden kastımız, en az bir Kıbrıslı Türk’ün olumlu oyu olmadıkça federal yapıda hiçbir kararın yürürlüğe girmeyeceğini söyleyen Güvenlik Konseyi kararıdır. Dönüşümlü başkanlık ise bizim üçüncü maddemizin konusudur. Siyasi eşitliğin bu iki parametresi tartışılmaz” dedi.

 

“MÜZAKERE MASASINA KIBRIS TÜRK HALKININ ÇÖZÜM İRADESİ GELECEK”

 

“Bu toplum bir bütün olarak var olacak” diyen Erhürman, mülkiyet sorununun kapsamlı çözümünün, Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüyle mümkün olduğunu vurguladı. “Müzakere masasına Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesi gelecek” ifadelerini kullanan Tufan Erhürman, tekrar çözüm masasına oturmak için BM’nin sözlerinin geçerli olmasını istediklerinin altını çizdi. Geçtiğimiz seçimlerle ilgili de konuşan Erhürman, “2020 deneyimi travmatik bir deneyimdi ve o travmanın ardından ilk Cumhurbaşkanlığı seçimine gidiyoruz. Dipkarpaz’dan Yeşilırmak’a her an sahadayım” dedi.

 

Tufan Erhürman, “Açık hava hapishanesine doğru memleketi sürükleyen yanlış politikalar sürecini yaşıyoruz” dedi. Cumhurbaşkanının ekonomiden güvenliğe kadar toplum lideri özelliğini kullanarak anayasal yetkili olduğuna işaret eden Erhürman, “Son beş yılda bunlar yapılmadığı gibi müzakere de yapılmadı, güven yaratıcı önlemlerde adım atılmadı. Malesef son beş yıl kayıp oldu” dedi.

 

“KIBRIS TÜRK HALKININ EGEMENLİĞİNİ SAVUNAN BİZİZ”

 

“Kıbrıs Türk halkının egemenliğini savunan biziz. Güvenlik, deniz yetki alanları, ticaret yolları ve enerji başlıklarında tüm Kıbrıs adına Sn. Hristodulidis söz sahibi oluyor. Bizim hiçbir dahlimiz yoktur” diye konuşan Erhürman, egemenlikteki payı kararlılıkla almaktan yana olduklarının altını çizdi. “19 Ekim’den sonra Cumhurbaşkanı’yım. Bu nedenle seçimden sonra genel erken seçim tartışmalarını doğru bulmam. Böyle bir tutum benim tarafsızlık ilkemle de bağdaşmaz” diyen Erhürman, bir hukukçu olarak Anayasa’nın Cumhurbaşkanı’na verdiği görevleri bildiğine işaret etti.

 

Tufan Erhürman, “Örneğin, Yeşil Hat Ticareti üzerinden ihracatta çıkan engelleri aşabilecek olan makam Cumhurbaşkanı’dır. Doğru Ticaret Tüzüğü’nü de doğrudan uçuşu da görüşecek olan Cumhurbaşkanı’dır” diye konuştu. Bugüne kadar dört cumhurbaşkanı görev yaptığına vurgu yapan Erhürman, “Hiçbiri Türkiye Cumhuriyeti ile istişare etmeden müzakere yürütmedi. Türkiye Cumhuriyeti garantör devlettir. Müzakere süreçleri daima Türkiye Cumhuriyeti ile eşgüdüm içinde oldu, yine öyle sürecektir” dedi.

 

“BEŞ YILDIR AKTÖR OLMAKTAN ÇIKTIK”

 

Erhürman, “Beş boş yılın yarattığı tahribatı çok hızlı bir şekilde restore etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. Karma evlilikten doğan çocuklarımızın elinden alınanın, Avrupa Birliği vatandaşlığı olduğuna dikkat çeken Erhürman, “Ankara’da mı nikâh kıydılar, Kıbrıs’ta mı; çocuk nerede doğdu, sana ne kardeşim? Bu, keyfiliktir ve açık bir insan hakları ihlalidir ama hiç dile getirilmedi. Sen, bu çocukların hayatını çalıyorsun” dedi ve sahanın beş yıldır boşaltıldığının altını çizdi. Dünya adil bir yerdir iddiasında olmadığına dikkat çeken Erhürman, tutarlılığa davet etmenin önemine işaret etti. Arkeologlarla yaptığı görüşmeyi de anımsatan Erhürman, söz konusu alanda yaşanan sıkıntılarla ilgili de konuştu.

 

Tufan Erhürman, kuzeyde yapılan kazıların illegal kabul edildiğini söyledi ve bunun kabul edileiblir olmadığının altını çizdi. “Beş yıldır aktör olmaktan çıktık” diyen Erhürman, kimse Kıbrıs Türk halkı yokmuş gibi davranamayacağının altını çizdi. Çok kritik bir seçime gidildiğine vurgu yapan Erhürman, beş boş yılın geçirildiğinin altını çizdi ve bazı konularda geriye gidildiğinin altını çizdi. Tufan Erhürman, “Çocuklarımız için duyduğumuz endişeler birleştiriyor bizi. Bu çok güçlü bir tutkal. Kendisini bu topraklara ait hisseden ve çocuğunun gailesini çeken herkes benim için eşittir” dedi. “19 Ekim itibarıyla ne olacağını görüyoruz, anketler bunu açıkça gösteriyor. Şimdiye kadar yaptığımız araştırmalar da seçimin tek turda sonuçlanacağını ortaya koyuyor” diyen Erhürman, “Bir hukukçu olarak Anayasa’nın Cumhurbaşkanı’na verdiği görevleri biliyorum. Örneğin, Yeşil Hat Ticareti üzerinden ihracatta çıkan engelleri aşabilecek olan makam Cumhurbaşkanı’dır. Doğru Ticaret Tüzüğü’nü de doğrudan uçuşu da görüşecek olan Cumhurbaşkanı’dır” diye ekledi.

Diğer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir




Enter Captcha Here :

Başa dön tuşu