En Ust
Menü Altı
Menü Altı
Genelİç HaberlerKıbrısManşet

Mehmet Hasgüler: Cumhurbaşkanı seçilirsem Maraş’ı eski sahiplerine iade edeceğim

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mehmet Hasgüler, sembol lider olup gerektiğinde sokağa çıkarak kavga edeceğini, müsteşar ve üst kadroları kadınlardan seçeceğini ve Maraş’ı eski sahiplerine iade edeceğini açıkladı.

“Sembol lider olacağım. Gerektiğinde sokağa çıkıp, kavga edeceğim”

“Müsteşarı, özel kalem müdürünü, özel temsilciyi, sözcüyü kadınlardan seçeceğim”

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mehmet Hasgüler, Kıbrıs Türkü’nün iradesini temsil etmek üzere yola çıktığını belirterek, “Siyasi iradeyi halktan alacak cesur, bilgisine güvenen, çılgınlık da yapabilecek bir lidere ihtiyaç olduğu için aday oldum” dedi.

 

YOL HARİTASINDA SEKİZ BAŞLIK

 

Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuşan Hasgüler, haziran ayında adaylığını açıkladığını ifade ederek, yol haritasında sekiz tane başlık olduğunu kaydetti, https://mehmethasguler.com adlı web sitesinde de yayınlanan başlıkları şöyle sıraladı:

 

“Kıbrıs Sorununun Çözümü, Halkın Kararlara Doğrudan Katılımı: Demokrasinin Yeniden Tanımı, İç Güvenlik ve Savunma Yetkisinin KKTC Makamlarına Devri, Nüfus Sorunu ve KKTC Demografisinin Bozulması, Mülkiyet Sorunu, Yeni Sınır Kapılarının Açılması, Gençliğin Sesiyle Güçlenen Bir Cumhurbaşkanlığı, Üniversitelerin Akademik ve Kurumsal Sorunları.”

 

Vaatlerini temmuz ayında noterden tasdiklediğini kaydeden Hasgüler, mal varlığını açıkladığına da dikkat çekerek, bir evi, 350 bin TL’si ve bir bisikleti olduğunu söyledi. Kampanyasının toplam bütçesinin ise 450 bin TL olduğunu ifade eden Hasgüler, “Siyasette şeffaflık çok önemlidir” dedi.

 

“CUMHURBAŞKANI SEÇİLİRSEM ESKİ SARAYDA OTURACAĞIM”

 

Cumhurbaşkanı seçilirse eski sarayda oturacağını dile getiren Hasgüler, “Makam araçlarının iki tanesini de satıp, karşılığında ambulans alacağını belirtti, “Bu ambulansları külliyenin önüne bırakıp, oranın hastane yapılması konusunda kamuoyu baskısı oluşturulmasını isteyeceğim” şeklinde konuştu.

 

Cumhurbaşkanlığı maaşının yarısını okula kahvaltısız giden çocuklara vereceğini söyleyen Mehmet Hasgüler, “Bir cumhurbaşkanı ülkede çocuklarla maaşını paylaşıyorsa o ülkede ahlak farklı bir noktaya gelmeye başlar. Burada torpil mekanizmasına, ayrımcılığa, gençlerin ülkesine dönmemesine, yoksulluğa, eşitsizliğe, emeği sömürülen insanlara gönderme var. Basit bir şey gibi görülmemesi lazım” diye konuştu.

 

“EVET, BEN BİR ÇILGINIM AMA DELİ DEĞİLİM”

 

Örtülü ödeneği tamamen yoksul ailelere dağıtacağını dile getiren Hasgüler, koruma istemeyeceğini de kaydetti. Evden saraya, saraydan eve bisikletle gideceğini ifade eden Hasgüler, şunları belirtti:

 

“Ben hayatı boyunca arabası olmamış, araba sürmemiş birisiyim, hayatım hep bisiklet üzerinde geçti. Bisikleti alay konusu yapanlar var, gülerim onlara. Bu adada bisiklet 80’li yılların sonuna kadar çok önemli bir araçtı. Hollanda’da başbakan bisiklet sürer diye alkışlarız, kendi ülkemizde konuşanı ise deli yerine koymaya çalışıyoruz. Evet, ben bir çılgınım ama deli değilim. Bu ülkede değiştirilmesi gereken çok yanlış var.”

 

Geçici 10’uncu maddeye karşı olduğunu ve bunu Bakanlar Kurulu’nun gündemine getireceğini ifade eden Hasgüler, uluslararası gözlemciler nezdinde nüfus sayımı yaptırma ve Yüksek Mahkeme’deki yargıç sayısını artırmanın da hedefleri arasında olduğunu söyledi.

 

“SEMBOL LİDER OLACAĞIM. GEREKTİĞİNDE SOKAĞA ÇIKIP KAVGA EDECEĞİM”

 

Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda beş yılın sonunda yeniden aday olmayacağını kaydeden Hasgüler, “Ben beş yılda yapacağımı yapacağım. Halkımızın içinde bulunduğu bu ahlaki çöküş, Kıbrıs sorunu, ekonomik sorunlar, gençlerin ülkesine dönmesiyle ilgili sembol lider olacağım. Gerektiğinde sokağa çıkıp kavga edeceğim. Ülkeme bir şeyler bırakmak istiyorum” dedi.

 

Seçim kampanyasını sosyal medyadan yürüttüğünü dile getiren Hasgüler, ayrıca halkla buluşmalar düzenlediklerini, bazı sivil toplum örgütlerini ziyaret ettiğini, gönüllülerin de sahada olduğunu belirtti.

 

“MÜSTEŞARI, ÖZEL KALEM MÜDÜRÜNÜ, ÖZEL TEMSİLCİYİ, SÖZCÜYÜ KADINLARDAN SEÇECEĞİM”

 

Cumhurbaşkanı seçilirse ilk icraatının eski saraya gitmek, makam araçlarını satılmak üzere Maliyeye devretmek olacağını ifade eden Hasgüler, “Ben pozitif ayrımcılık yapmak isteyen birisiyim. Müsteşarı, özel kalem müdürünü, özel temsilciyi, sözcüyü kadınlardan seçeceğim. Çünkü kadınlar empati sahibidir” diye konuştu.

 

Doğrudan demokrasinin çalışması gerektiğini kaydeden Hasgüler, empatinin, demokrasinin en önemli ilkesi olduğunu vurgulayarak, “Empati yoksa demokrasi de yoktur” dedi. Halkına sadakat duymayan bir liderin halkına hizmet edemeyeceğini dile getiren Hasgüler, bu anlayışı yerleştirmek istediğini ifade etti.

 

KIBRIS SORUNU

 

Kıbrıs sorununda iki toplumlu, iki bölgeli federasyonu savunan, “iki devletlilik” siyasetine karşı olduğunu ifade eden Hasgüler, şöyle konuştu:

 

“Kıbrıslı Türkler için Londra-Zürih Anlaşmaları ‘Lozan’ manası taşıyor. Bizim kurtuluşumuzun tapu senedi Londra-Zürih Anlaşmalarıdır. Mustafa Akıncı’nın getirdiği noktayı, bu hukuki müktesebatla örtüştürüp, gerçekçi yaşayabilir bir federasyonu sağlayamazsak istikbalimiz çok büyük tehlikededir.”

 

Hasgüler, “Bir federasyonun bize sağlayacağı en önemli şey nedir? İki toplumun bir araya gelmesinde yararlanacakları konuların maksimize edilmesidir. Federasyonda eşit bir taraf olacağımız yeni devlette, Kıbrıslı Türklerin ekonomisinin iyi olması federal devletin önemli projeleri doğru bir şekilde yapmasına neden olacak” dedi.

 

İsrail’in, Kıbrıs’la ilgili emeli olduğuna da işaret eden Hasgüler, İsrail’i belli mesafede tutacak yegâne şeyin Londra ve Zürih Anlaşmaları üzerinden Kıbrıs’ta bir ortaklık devletini kurdurmak olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı seçilirse ilk yurt dışı ziyaretini Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye yapacağını dile getiren Hasgüler, “Bakü ile İsrail’i dengelemek istiyorum” dedi.

 

Sadece iki toplumlu değil güneydeki bütün sivil toplum örgütleriyle beraber çalışmak istediğini dile getiren Hasgüler, “İnisiyatifi Kıbrıslılar olarak elimize almamız gerekiyor. 59-60 anlaşmalarını karşılıklı olarak savunmazsak bizi haritadan silerler” diyerek, İsrail tehdidinin büyük olduğunu söyledi.

 

Mülkiyet konusunda da değerlendirmelerde bulunan Hasgüler, “Siz Taşınmaz Mal Komisyonu’nu çalıştırmazsanız, politik veya finansal olarak desteklemezseniz, önüne baraj oluşturursanız bu işin sonu nereye varacak biliyor musunuz? Taşınmaz Mal Komisyonu’nun iç hukuk yolu olmaktan çıkarılmasına varacak. Cehennem o zaman başlayacak” uyarısı yaptı.

 

“MARAŞ’I ESKİ SAHİPLERİNE İADE EDECEĞİM”

 

Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda hızlıca Maraş’ı açacağını belirten Hasgüler, “Hristodulidis ile görüşeceğim, Maraş’ın açılması konusunda üstümüze düşen bütün görevleri yerine getireceğim. Maraş’ı eski sahiplerine iade edeceğim. Bu, mülkiyet krizinde içinde bulunduğumuz vahim durumu açtıracak bir tampon çözüm. Ardından mülkiyeti adil çözecek bir perspektif yakalayacağım. Çünkü mülkiyeti adil çözmezseniz, barış da adil olmaz” dedi.

 

“BENİM SEÇİLDİĞİM GÜNÜN ERTESİ GÜNÜ SİYASETİN DE, DEVLETİN DE FARKLI BİR NOKTAYA TAŞINACAĞINI VAAT EDİYORUM”

 

“Risk almazsanız, liderlik yapamazsınız, toplumunuzu ileriye götüremezsiniz” görüşünü savunan Mehmet Hasgüler, şunları belirtti:

 

“Atatürk de risk aldı ve ülkesini kurdu. Ben risk alan, halka dayanan ve sonuna kadar halka bağlılığını yürütecek olan bir cumhurbaşkanı olacağım. Ben kendime güveniyorum. Benim seçildiğim günün ertesi günü siyasetin de, devletin de farklı bir noktaya taşınacağını vaat ediyorum. Daha mutlu, emeğinin karşılığını alan, gençlerinin, kadınlarının istikbal korkusu olmadığı bir ülke istiyoruz. Bu vicdan ihtilalini birlikte yapacağız.”

Diğer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir




Enter Captcha Here :

Başa dön tuşu