En Ust
Menü Altı
Menü Altı
Dış HaberlerGenelKıbrısManşet

Hindistan’daki uçak kazası: “Motorlara giden yakıt, kalkıştan saniyeler sonra kesilmiş”

12 Haziran’da düşen ve 260 kişinin hayatını kaybettiği Air India uçağının motorlarına giden yakıtın, uçağın kalkışından saniyeler sonra kesildiği bir ön raporla tespit edildi.

Ancak uzmanlar, yakıt şalterlerinin pilotlar tarafından “yanlışlıkla” kesme durumuna getirilemeyeceğini söylüyor. Ayrıca raporda yer alan kokpit ses kayıt cihazı bulgularına göre bir pilot diğerine yakıtı neden kestiğini soruyor; raporda “Diğer pilot böyle bir şey yapmadığını söyledi” deniyor.

Air India’nın AI171 sefer sayılı uçağı 12 Haziran’da Ahmedabad’da yoğun nüfuslu bir yerleşim bölgesine düşerek 241 yolcunun ve yerde bulunan 19 kişinin ölümüne neden olmuştu. Bu kaza son on yılın en ölümcül hava kazasıydı.

Uluslararası havacılık kurallarına göre kazayla ilgili soruşturmayı yürüten devletin kazadan sonraki 30 gün içinde hazırlaması gereken ilk rapor yayımlandı.

Yakıtı kontrol eden düğmeler ‘kesme’ konumuna geçmiş

Hindistan Uçak Kazaları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan rapor, kokpitte yakıtı kontrol eden düğmelerin “kesme” konumuna geçtiğini tespit etti ve Boeing ile motor üreticisi GE’nin kazada görünürde bir sorumluluğu olmadığını öne sürdü.

Raporda uçağın “maksimum kaydedilmiş hava hızına ulaştığı” hemen ardından motor 1 ve motor 2 yakıt kesme anahtarlarının 1 saniyelik bir zaman aralığıyla birbiri ardına “RUN konumundan CUTOFF konumuna geçtiği” bildirildi.

Motorlara giden yakıtın kesildiği için kalkıştan düşüşe geçtiğinin belirtildiği raporda uçağın havalimanı çevre duvarını geçmeden önce irtifa kaybetmeye başladığı kaydedildi.

Kokpit ses kayıt cihazından çıkanlar

Rapora göre kokpit ses kayıt cihazında pilotlardan birinin diğerine yakıtı neden kestiğini sorduğu duyuluyor. Raporda “Diğer pilot böyle bir şey yapmadığını söyledi” deniyor.

Air India uçağının kaptan pilotu 56 yaşındaki Sumeet Sabharwal, toplam 15 bin 638 saatlik uçuş deneyimine sahipti ve Hindistan hükûmetine göre aynı zamanda Air India eğitmeniydi. Yardımcı pilotu ise 32 yaşındaki Clive Kunder’di ve toplam deneyimi 3 bin 403 saatti.

Ön rapor, yakıt şalterinin “kesme” konumuna nasıl geçtiğini açıklamadı.

“Şalterleri yanlışlıkla hareket ettiremezsiniz”

ABD’li havacılık güvenliği uzmanı John Cox, bir pilotun motorları besleyen yakıt şalterlerini yanlışlıkla hareket ettiremeyeceğini söyledi; “Onları çarpamazsınız ve hareket ederler,” dedi.

Raporun bir bölümünde, motorlardan birinin kapatmaya geçtikten sonra yeniden çalışabildiği, ancak uçağın yavaşlamasını tersine çeviremediği belirtildi.

Raporda ayrıca uçağın havaalanı dışında tıp öğrencilerinin kaldığı bir yurda, Byramjee Jeejeebhoy tıp fakültesine ve sivil hastaneye çarpması sonucu en az beş binanın yıkıldığı ve yerdeki 19 kişinin öldüğü tespit edildi.

Uçağın kara kutu kayıt cihazlarının her ikisi de kazadan sonraki günlerde, biri 13 Haziran’da kaza yerindeki binanın çatısında, diğeri ise 16 Haziran’da kaza enkazında bulunmuştu.

Raporda uçağın kuş çarpması sonucu düşmüş olabileceği ihtimali göz ardı edilerek, uçağın uçuş güzergâhı civarında kayda değer bir kuş hareketliliğine rastlanmadığı belirtildi.

Uçakta 169 Hindistan vatandaşı, 53 İngiliz vatandaşı, 8 Portekiz vatandaşı, bir Kanadalı ve 12 mürettebat bulunuyordu.

Uçaktan sağ kurtulan tek kişi olan İngiliz vatandaşı Vishwash Kumar Ramesh, uçağın gövdesindeki bir açıklıktan enkazdan kaçmayı başarmıştı.

 

Diğer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir




Enter Captcha Here :

Başa dön tuşu