Güran cinayeti: ‘Suçluyu kayırma’ davasında tutuklu sanıkların tümü tahliye edildi
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi, tutuklu yargılanan Birsen, Fuat ve Maşallah Güran'ın tahliyelerine karar verdi.

Böylece, “suçluyu kayırma” davası kapsamında tutuklu yargılananların tamamı tahliye edilmiş oldu.
Bu dava kapsamında altısı tutuklu olmak üzere 15 sanık yargılanıyordu. Bu sanıklardan üçü çocuktu, onlar için ayrı iddianame hazırlanmıştı.
Mahkeme, 30 Mayıs’taki dördüncü duruşmada 15 sanıktan tutuklu Birsen, Fuat ve Maşallah Güran hakkında 3 yıl 6 ay hapis cezası ile tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti. Diğer sanıklar ise tahliye edilmişti.
Ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmişti
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi 28 Aralık 2024’te Narin’in annesi Yüksel, abisi Enes ve amcası Salim’e tasarlayarak öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet; komşu Nevzat Bahtiyar’a ise “suç delillerini gizleme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası vermişti.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi 26 Mayıs’ta oy çokluğuyla kararı onadı.
Sanıkların, arama çalışmaları sürerken gerçek dışı beyanlarda bulundukları iddia edilirken, çalışmaları etkilemek için köyde yangın çıkardıklarının tespit edildiği vurgulandı.
Bölgede görev yapan jandarma personelini takip ettikleri ve dinledikleri telefon kayıtlarını sildiklerine dikkat çekildi.
Gerekçeli karar: ‘Cinayetin asıl nedenini gizlediler’
Narin Güran cinayeti davasında yaklaşık 950 sayfalık gerekçeli karar 23 Ocak’ta açıklandı.
Gerekçeli kararda cinayetin neden ve kim tarafından işlendiğinin bilindiği, ancak bunun organize bir şekilde gizlendiği belirtildi.
BBC Türkçe’nin incelediği gerekçeli kararda mahkeme heyeti, davalarda suçların neden, nasıl, nerede ve ne zaman işlendiğine dair değerlendirmeler yapılması ve bu soruların cevaplarının verilmesi gerektiğini belirttikten sonra şu ifadeleri kullandı:
“Ancak bazı istisnai olaylar vardır ki yukarıda belirtilen soruların cevapları tam olarak bulunamayabilir.
“Böyle durumlarda dikkat edilmesi gereken husus şudur; bazen bir olayın ya da bir eylemin nerede, neden ve nasıl gerçekleştiği anlaşılamayabilir.
“Bu tür durumlarda önemli olan husus o eylemin ya da olayın kim veya kimler tarafından gerçekleştiği, yani söz konusu eylemin kimler tarafından yapılıp yapılmadığıdır.”
“Tıbbi müdahale ile kurtarabilirlerdi”
Gerekçeli kararda öldürme fiilinin kim tarafından işlendiği bilinmese de bunun ev, ahır veya eklentilerinde gerçekleştiği ve üç sanık tarafından rıza gösterildiği yer aldı.
Narin’in bedeni eve taşındıktan sonra burada sanıklar Enes, Yüksel ve Salim tarafından öldürülme eyleminin tamamlanmasının beklendiği ifade edildi.
Gerekçeli kararda her üç sanığın da tıbbi bir müdahale ile Narin’i ölümden kurtarma ihtimali varken bu müdahalenin yapılmayarak Narin’in ölmesine rıza gösterdikleri kaydedildi.
Mahkeme ayrıca Nevzat’ın ifadesinde yer alan “Salim, Yüksel’le ilişkisini gördüğü için öldürdüğünü söyledi” beyanı hakkında ise “Mahkememizde sanık Yüksel’in sanık Salim ile olay sırasında bir ilişkilerin olmadığı kanaati uyanmıştır” dendi.
“Asıl nedeni gizlemek istediler”
Mahkeme, Narin’in nedeni öldürüldüğünün anlaşılamadığını, sanıkların “asıl nedeni gizlemek maksadıyla sanık Nevzat’a bu şekilde beyanda bulunduğunu” söyledi.
28 Aralık’taki son duruşmanın ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, mahkemenin gerekçeli kararının ardından Bahtiyar’a verilen 4 yıl 6 ay hapis cezası kararına itiraz edeceklerini söylemişti.
Diyarbakır Barosu da benzer bir açıklamada bulunmuştu.
Bahtiyar’a verilen düşük ceza hukukçuların da tepkisini çekmiş, BBC Türkçe’ye konuşan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Müjde Tozbey “Delilleri gizleme ve yok etme gibi hayati bir suçun cezasının bu kadar düşük tutulması, caydırıcılık anlamında hiçbir katkı sağlamıyor” demişti.
Son duruşmada neler yaşanmıştı?
Davada karar 28 Aralık 2024’te açıklandı.
Bahtiyar son savunmasında “Benim tüm suçu üstlenmemi istiyorlar, ama bunu kabul edemem” demişti.
Ağabey Enes Güran’ın avukatları ise “suçun iştirak boyutunun delillerle ortaya koyulamadığına” işaret ediyordu.
Güran’ın mahkemede konuşan avukatı, “Bu fiilin hangi sanığın hangi eylemiyle ve bu eylemin üzerindeki hakimiyetiyle bağlantılı olduğuna dair somut bir tespit bulunmamaktadır.” diyerek savcılık mütalaasını hedef aldı.
Mütalaaya ilişkin savunma yapan amca Salim Güran da “Bir aileyi yok etti” diyerek medyayı suçladı.
Amca Salim Güran, Narin’in cesedini aracında taşıdığı suçlamalarını reddetti, yeğeninin DNA’sının aracında çıkmasının normal olduğunu söyledi.
Güran’ın avukatı Onur Akdağ da Nevzat Bahtiyar’ın ifadelerini değiştirmiş olmasını eleştirdi.
Tutuklu sanıklardan Nevzat Bahtiyar ise ailesinin güvende olmadığını düşündüğü için yalan söylediğini iddia etti.
Bahtiyar, cesedi sadece taşıdığını ifade edip “Cezam neyse razıyım.” dedi.
Narin’in annesi Yüksel Güran ise “Ben anneyim ve oğlum ile birlikte katil olarak gösteriliyoruz. Biz Narin’e neden zarar verelim? Enes ne yaptı da kızımı öldürsün? Bu dünyada artık bir hayatım kalmadı” demişti.