Menü Altı
Menü Altı

Atama polemiği sürüyor… Cumhurbaşkanlığı’ndan Dürüst ve Korahan’a yanıt

Atama polemiği sürüyor… Cumhurbaşkanlığı’ndan Dürüst ve Korahan’a yanıt

Sayıştay Başkanı Osman Korahan’ın kızkardeşinin emekliye ayrılmasıyla boşalan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü’ne üçlü kararnameyle Korahan’ın eşinin atanması için gönderilen üçlü kararnameyi Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın imzalamaması üzerine başlayan polemik sürüyor.

Akıncı’nın önceki gün kararını duyurmasının ardından dün Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst ve Sayıştay Başkanı Osman Korahan ayrı ayrı açıklamalarla kararı eleştirmişti.

Bugün ise Cumhurbaşkanlığı açıklama yaptı.

Açıklamada “Cumhurbaşkanlığı, hükümetin her kararnamesini hukuk, etik ve vicdan süzgeçlerinden geçirmeden, sorgusuz sualsiz imzalamakla görevli bir makam değildir” vurgusunda bulunuldu.

Akıncı’nın imzalamayı uygun bulmadığı atamanın, Sayıştay Başkanı’nın kız kardeşinden boşalan bir siyasi makamın eşiyle doldurulmak istenmesiyle alakalı olduğu vurgulanan açıklamada “Cumhurbaşkanı, bağımsızlığı Anayasal zorunluluk olan Sayıştay’ın, denetlemekle yükümlü olduğu siyasi makamlarla bu kadar iç içe geçmesinin uygun olmadığını değerlendirmiş ve bunun denetim zafiyetine yol açacağına dair kanaatini ifade etmiştir” denildi.

Yazılı açıklamada Cumhurbaşkanı Akıncı’nın tavsiyesinin, “ilgili tüm makamların bundan sonra, kamu vicdanının sesine de kulak vererek kurumlarımızın saygınlığıyla güvenilirliği için hukuk ve etik yolunda birleşmeye yönelik azami gayreti göstermesi” olduğu da bildirildi.

Açıklamanın tam metni şöyle:

“Sayın Cumhurbaşkanımızın, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü için hükümet tarafından gönderilen atama kararnamesini imzalamayı reddetmesinden sonra, gerek Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Sayın Kemal Dürüst gerekse Sayıştay Başkanı Sayın Osman Korahan tarafından yapılan açıklamalar üzerine, kamuoyunun aydınlatılması bakımından aşağıdaki hususların bilinmesinde yarar vardır:

-Sayın Cumhurbaşkanı Akıncı birlikte çalıştığı hükümetlerle olan ilişkilerinde halkımızın yararına olacak her konuda yardımcı olmaya gayret etmiştir. Cumhuriyet Meclisi’nden onayına gelen yasalar konusunda da ölçüsü, Anayasa, hukuk ve kamu yararı olmuştur. Bunun yanında 3’lü kararname kapsamında imzasına gelen atamalarda da hükümetlerin önerdiklerini bazı istisnalar haricinde genellikle onaylamıştır.

– Cumhurbaşkanımızın imzalamayı uygun bulmadığı atama, Sayıştay Başkanı’nın kız kardeşinden boşalan bir siyasi makamın eşiyle doldurulmak istenmesiyle alakalıdır. Cumhurbaşkanı, bağımsızlığı Anayasal zorunluluk olan Sayıştay’ın, denetlemekle yükümlü olduğu siyasi makamlarla bu kadar iç içe geçmesinin uygun olmadığını değerlendirmiş ve bunun denetim zafiyetine yol açacağına dair kanaatini ifade etmiştir.

– Cumhurbaşkanının kendisine iletilen atama kararnamelerini imzalamak zorunda olduğu iddiası hem hukuken hem de siyaseten geçerli değildir. Cumhurbaşkanlığı, hükümetin her kararnamesini hukuk, etik ve vicdan süzgeçlerinden geçirmeden, sorgusuz sualsiz imzalamakla görevli bir makam değildir.

-Toplumların devlet ve demokrasi gelenekleri, kamu vicdanını yaralayarak değil, o sese kulak verilerek oluşturulur. Yanlışları devlet ve demokrasi geleneğinin gereği gibi göstermeye çalışmak, devlete, siyasete ve demokrasiye katkı yapmaz, bilakis tümünü aşındırır. Bu itibarla Sayın Bakanın “Cumhurbaşkanlığı makamı, bakanların hukuk kuralları çerçevesinde, devlet geleneği halini almış böylesi bir atamayı onaylamakla yükümlü bir makamdır” ifadesi, ülkemizde yerleşmesi gereken demokratik devlet geleneği anlayışıyla uzaktan yakından ilgili değildir.

-Sayın Sayıştay Başkanı’nın, kendisinin başında olduğu bağımsız organla, yasası uyarınca Başbakanın talimatlarına göre çalışmak zorunluluğu olan ve Başbakanlık bünyesinde kurulan Başbakanlık Denetleme Kurulu arasında benzerlik kurma çabası yersizdir. Anayasanın “mali denetim organı” olarak tanımladığı Sayıştay, kendi yasasına göre “bağımsız bir kuruluştur.” Anayasada adı geçmeyen Başbakanlık Denetleme Kurulu’nun ise Başbakanın talimatları doğrultusunda görev yapacağı yine kendi yasasınca düzenlenmektedir. Dolayısıyla bağımsız bir organ değildir.

– Sayıştay’ın bağımsızlığı Anayasa’nın amir hükmüdür. Bu Anayasal bağımsızlığın özenle korunması sorumluluğu, en başta Sayıştay Yasası’nın 5’inci maddesinde Sayıştay’ın “en büyük amiri” olarak görevlendirilen Sayıştay Başkanı’nın görevidir. Taşıdığı sorumluluk gereği Cumhurbaşkanı, söz konusu atama kararnamesini imzalamayarak, Sayıştay’ın yıpranmasını engellemeyi amaçlamıştır. Benzer sorumlu tavrı daha işin en başında Sayıştay Başkanı’nın göstermesi beklenirdi.

– Hatayı düzeltmemekte ısrar etmek, ilgisiz konular arasında anlamsız ilişkiler kurmaya çalışarak ısrarcı tavır sergilemek, kamu vicdanındaki yarayı daha da derinleştirir.

– Sayın Cumhurbaşkanımızın tavsiyesi, ilgili tüm makamların bundan sonra, kamu vicdanının sesine de kulak vererek kurumlarımızın saygınlığıyla güvenilirliği için hukuk ve etik yolunda birleşmeye yönelik azami gayreti göstermesidir.

Dürüst’ten Akıncı’ya yanıt: “Kararıma saygı duy”

Akıncı tartışmalı atamayı imzalamadı!

Sayıştay Başkanı da konuştu!

 

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir